NE PİŞİRDİNİZ
KERPİÇ DUVARLAR ARDINDA,İKİ GÖZ BİR HANEDE YAŞARDI O.SARI BİR KEDİSİNDEN BAŞKA YOKTU ORTAĞI HAYAT YOLUNDA.BİR AKŞAM ÜSTÜ GÖRDÜM BOZ BULANIK BİR AYRAN İÇERİSİNE KURU EKMEK DOĞRADIĞINI.O AKŞAM YÜREĞİMİ DOĞRADIM DİLİM DİLİM.O AKŞAM UTANDIM KOMŞUSU OLDUĞUM ADAMDAN.SICAK YATAGIMDAN,İÇTİĞİM ÇAYIMDAN,ODAMDAN.HÜSEYİN AĞAYADIR YAZDIKLARIM.ÇALMAAYI BİLMEDİĞİMİZ KAPISINA..
Ben bilmem öyle süslü sofraları. Ön sıcak,ara sıcak ,ardında tatlıları. Ben bilmem şamdanla aydınlatılan , Çiçekle donatılan sofraları. Söyleyin bakalım yüzleri güneş yanığı , Yürekleri hasret yanığı analar. Bende bugün akşam yemeğinde kuru ekmek var. Siz ne pişirdiniz. ? Kırık camların ardından; Nereye bakar gözlerim bilmem. Gözlerim bakar ama ben görmem. Gözlerimi her kapatışımda sevdiklerim gelir aklıma. Gönül verdiklerim. Nerdesiniz vefasız dostlar. Nerdesiniz kanımdan bildiklerim. Bu akşam soframda yalnızlığım var. Bu akşam soframda yokluğunuz var. Bu akşam kar var soframda. Soframa ayazı siz düşürdünüz. Bu gün akşama kuru ekmek var soframda. Söyleyin siz ne pişirdiniz.? Sabahları nefesimin sesine uyanmak ne demek. Ben bilmem çocuk sesiyle uyanmayı. Ben bilmem gözlerimi açar açmaz demli bir çay kokusunu , Cama düşen buğusunu. Gömleğimde leke nasıl çıkacak. Bu düğmeyi kim dikecek. Kim saracak düşünce kolumu. Bir tas suya uzanamamak. Allahım yalnız eylemesin sonumu. Dedim ya ben bilmem akşam sohbetlerini. Çayın sıcaklığını. Bardağa değen çay kaşığının sesini Ellerim titrerken döktüm Boz bulanık çorba tenceresini Söyleyin siz ne pişirdiniz? Duvarlar yok mu bu duvarlar. Boyaları yer yer dökülen, Eski bir resme baktıkça ciğerlerim sökülen duvarlar. Nerdeler diye soran duvarlar. Beni her gün boğan ,her gün gırtlağıma yapışan duvarlar.. Cevap veremiyorum. Hep sustum ,hep sustum. Duvarlar var ya bir yüzü düşmanım. Bir yüzü dostum. Dumanı tüten bir evden, Beni perdenin ardında bekleyen bir çift gözden başka isteğim mi vardı ? Duyar mısınız beni bana bırakan kullar, Siz olmadan bu dünya bana dardı. Aldığım nefes sizeydi. Sizeydi duyduğum gördüğüm. Bu ne çelişki bu ne kördüğüm. Yutamadığım boğazımda düğüm düğüm. Bugün soframda ekmek var ,dün yarısını böldüğüm. Söyleyin siz ne pişirdiniz. |