İşte o an anlarsın
İşte o an anlarsın
Gönül verdiğim yürek aniden taşlanırsa İşte o an sevgimi karmayınca anlarsın Gençliğin heba olur vücudun yaşlanırsa Merhametli kollarım sarmayınca anlarsın Musibete bürünüp dibe vurunca hayan Tamiri zor görünen sözlere gel de dayan Tebesümsüz bir halde yüzüne baktığım an Gözlerim gözlerinde durmayınca anlarsın Dile gelip konuşsa üstünden taşan sebil Yediğin içtiklerin alnımın terinden bil Yüreksizin yanında bil ki ruhumuz habil Ağzına helal lokma girmeyince anlarsın Belki de rahatlarsın gözden yaşın inince Yanlışı kavrayamaz doğru olur gönlünce Bir an doksan derece başım geri dönünce Adını soyadını sormayınca anlarsın Aklın başına gelir o yüreğin teklerken Derinden bir ah çekip derdine dert eklerken Başın iki avuçta sessiz sessiz beklerken Kapının tokmağını vurmayınca anlarsın Dünyada ektiğimi bir gün biçip giderim Nasibimde bir bardak suyu içip giderim Sevgiye değer verip burdan göçüp giderim Ebet olan alemde görmeyince anlarsın Ertuğrul -1- Her zamanı celalli kendinden çok belalı Havasına bakıyorum duruşundan edalı Farzı muhal olanı göklerinden sedalı Sende bunu kalbini kırmayınca anlarsın.. Efkar dolu yüreği neden silmez göz yaşın Hatıraları alır da anıt yazar her taşın İlahi bir emeldir yakan alev ateşin Sende bunu akşama yakmayınca anlarsın Ahmet Kara, teşekkür ederim |
Havasına bakıyorum duruşundan edalı
Farzı muhal olanı göklerinden sedalı
Sende bunu kalbini kırmayınca anlarsın..
Efkar dolu yüreği neden silmez göz yaşın
Hatıraları alır da anıt yazar her taşın
İlahi bir emeldir yakan alev ateşin
Sende bunu akşama yakmayınca anlarsın
Bende bu silinen göz yaşı jestine bir kıta daha ekledim. Düşündüm de bu kadar güzel bir şiire değer. Tebrikler Ertuğrul kardeşim.