BAKARIM SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARA/ O YILLARI ANLATIRLAR BANA
-“Fotoğrafa bakıp da şiir mi yazılır kardeşim?”
-“Yazılır, hem de çok güzel olur.” -“Alalım o zaman her fotoğrafı karşımıza, yazalım ne gelirse aklımıza.” -“Yooo! Bunlar siyah beyaz fotoğraflar, elli altmış yıl öncesinden, geçmişten günümüze yaşayan antika eserler gibidir, değerini anlayan anlar.” -“Nereden geldi aklına fotoğrafların altına dizeler sıralamak, manzum öyküler gibi şiirler yazmak?” -“Öğretmenlik yıllarımda “öykü” konusunu işlerken okuduklarım içinde doktor yazar Muzaffer Hacıhasanoğlu’nun beni de adeta çarpan bir öyküsü vardı: BİR FOTOĞRAF CANLANIYOR. Bu öyküde yazar elektrik direğine onarım için çıkan bir işçinin cebinden düşen aile fotoğrafına bakarak fotoğraftakilerin ağzıyla bir aile dramını anlatır. O öyküyü hiç unutmam. Böyle siyah beyaz, az bulunan aile fotoğraflarını görünce içimden bir şeyler yazmak gelir. Bu bir bakıma özlemin, kederin ya da fotoğrafa göre sevincin anlatımıdır.” -“Bir bakıma fotoğraflara bakıp yaşananları anlatıyorsun.” -”Evet, öyle de diyebilirsin.” -”Bir de şu var: Her gün al bayrağa sarılı şehitler getiriliyor vatan toprağına, onları anlatmak varken fotoğraflara şiir yazmak da neyın nesi?” -”Çok üzülüyorum, içim yanıyor. En az beş altı yazım var blogumda onları, yaşanan acıları, ülkemi bölmek isteyenlere lanetimi anlatan; ama bu gencecik fidanların hem de yurt topraklarından uzakta yitip gitmelerini kabul edemiyorum. Ne işimiz var bizim oralarda? Vatan toprağını savunmaktır askerin görevi. Kolay çıkılır mı hiç girince savaşın eksik olmadığı Ortadoğu batağına? Kendimi ülkemde yabancı hissediyorum. Gençlerimiz, insanımız işsiz iken her adımda başı boş, asalak geçinen yabancılar. Biz gençlerimizi onların toprağında şehit verirken onların ülkemizde yan gelip yatması anlaşılır gibi değil. İşte, bazen de böyle, bakıyorum siyah beyaz fotoğraflara. Dalıyorum hızla akan zaman içinde yaşananlara.” ............................... BİRİNCİ FOTOĞRAF: Alır götürür bu fotoğraf beni altmış yıl öncesine Güreş tutmuşuz iki kardeş Köyde, evimizin kerpiç duvarları dibinde “Haydi bre pehlivan!” dercesine Gölgelerimiz düşerken öğle vakti toprağa Bizimki sanki gerçek güreş değil de poz vermişiz O yılların tek fotoğrafçısı İlicekli Debrah’a Üç yaş büyüktü benden ağabeyim O, ince, zayıf Ama ben iri yapılıydım “Haydi bir güreş tutun!” demiş büyüklerimiz Ayda yılda bir köyümüze gelen Debrah amca Kaçırmamış bu anımızı Sırtımızda tişört, altta tozlu pantolonlarımız Yine de mutlu bakışlarımızla Güreşiyoruz havasıyla, mutluluk içinde poz vermişiz biz Okuduk kentteki öğrenci evlerinde Öğretmen olduk, yıllarımız geçti eğitim hizmetinde Bakıp da bu fotoğrafa Anlatacak değilim koskoca bir hayatı Zaman aktı geçti İşte bu fotoğrafta güreş tuttuğum ağabeyim Emekliliğinde rahat edecekken Torunlarını doya doya sevecekken Bıraktı gitti bizi altmışında Onun acısı, özlemi kaldı hep İçimizde ................................................. İKİNCİ FOTOĞRAF Yıl bin dokuz yüz altmış dokuz ya da yetmiş Sivrihisar-Dümrek köyünde Babam Tarım Kredi Kooperatifi müdürü Poz vermişiz, kız kardeşim, Ben ve iki yeğenim Evin önünde Anarım o köyü her zaman Ne zaman yolculuk yapsam Polatlı- Sivrihisar yolunda Oyunun yasaklandığı, çayın on beş kuruş olduğu kahveleriyle Evimizin önünden geçerken Sepetinden meyveler bırakan insanları Dostluk kurduğum öğretmenleri Bağları, bahçeleriyle Güzel bir köy evimiz var Altta bir yüklük, depo Üstte kutu gibi iki küçük oda Kim çekti bu fotoğrafı, hiç hatırlamıyorum Yeğenler kucağımızda Yukarı odalara çıktığımız ağaçtan merdiven altında Ben yaz tatilindeyim Dedelerini, babaannelerini ziyarete gelen bu iki küçük yeğenim Selçuk ile Mete Şimdi elli küsur yaşında Kız kardeşim Kırşehir’de Çocukları, torunlarıyla yaşam telaşında Ben mi Biliyorsunuz İşte böyle yaşadıklarını, duygularını anlatan Kara kalem resimler çizen Size tuhaf gelse de fotoğraflara şiirler yazan Yetmişe bir basamağı kalmış Emekliyim Yurdum barış içinde aydınlığa yürüsün Hepimiz sağlık içinde mutlu yaşayalım Bu da benim içten dileğim .................................................... Numan Kurt 13 Şubat 2020 |
Yüreğine kalemine sağlık usta
_____________________________________Selamlar