Ahlat ağacı...Daha doymadım ki toprağıma Benim oralarda gözlerim kaldı Ayrı düştüm köyümden uzağa Ahlat ağacında azığım kaldı. Belli değil içten içe kaynayan Felek midir bizimle oynayan Göz müdür,arzu mu doymayan Arayıp bulacak neyimiz kaldı. Toprağı aşındıran seller gibi Bu ayrılığa bilmem ne demeli Bize düştü hasretin en beteri Yediğimiz vurgunlar kar kaldı. Ahmı çekelim dağılmış haneye Sığındık hep asılsız bahaneye Gün, günü arattı geçen ömürde Baktım ileriye sayılı günler kaldı. Bağrın kucağın nasılda sessiz Baharlar kışlar geldi,geçti bizsiz Geçmedi anımız gamsız,kedersiz Şimdi bize kala kala hicran kaldı... Mustafa Yaman 11 şubat 2020 |