tahayyülem.. ne vakit ağlasam sağır bulutların kasvet rengi yüreğime dökülür bağrıma b’asarım gizlerin kör düğümünden sökülmüş şafağı meneviş tutar gözbebeklerim hareler aşk-ı semâyı zaman tüneline çağırır bedenimi bâkir yolculuklar sarayı güzdüze eğilen tasavvuruma gücenir sönük yıldızlar çağlayanı geceler haşmeti kadim mısraların t’ân içeriğine b’oyalıydı tabelâsı çaremin bir eli yalan kandil muştusu üzünçlere sattı mavi deryamı muğlak zamanlara dercetti aşkın ittifâkını zorlandı tahayyülem ; kül kanadı sıfatlı sevdazenim ankâlara borçluydu yürek’ten kayıp ufku arıyordu göğün terkesine konuşlu kalp ağrısı aşkıma renk’siz’indi saçları// kontrolsüz düşlerin itirazına örmüştü ebemkuşağını gönlüme bir zaman k’ân diyemem sesimin sen yankısıyla k’etten duvarları geçti hurafem inan kirpiğine muhtaç kuşluğun uykusuydu mübadelem... .. |