Güvercin
Hortumlara gelesice rüzgarın eşliğinde
Bir tufanın tepesinden izliyorum hayatı Lamba cini dil çıkarıyor Üç dilek hakkımı karıncalara peşkeş çekmiş Aritmetiği felç olmuş bir ayağı çukurda zihnimin Üç yanlış beni bir doğrunun götürdüğü yerde Keyfimin kahyasına gömlek üstüne gömlek giydirirken Hiç bir hesabı tutmuyordu cepkeni delik yeleğimin Sonra hayat yemediklerimin adisyonunu koydu masaya Masanın tahta ayaklarının ikisi kırık Sol bileğim sağ tarafından çıkık Vurdum masaya Kaç kelimenin rengi soldu bilmiyorum Gözlerim kendini tavana asmış Kurumasını bekliyor ağacım dar Kaç sessizliğe çarptı bu köhne bedenim Saymadım Şimdi kıyametin kopması için çektim pimini el fenerimin Işık kendini karanlığa mezar yapmış Ölüler çıngıraklı yılanlara orkestra şefi Ben ise kanadı fa notasından kırık beyaz güvercin Bitmedi bitmiyor kahrolası kaosu gün dönümlerinin Yarısı içilmiş, yarası yoğun bakımlık şarap kırmızısı gözlerim Kan çanağı Kaç asır daha bekleyeceğim Daha kaç asır gelmeyeceksin Dürüp büküp geçmişi bir gece ansızın -kendimden- geçip gideceğim... ... Berrin Nilgün Kılıç 30 Ocak |