KON SEVDALARIMA
bir sabah kahvesi yudumluyorum
bakışlarında nefesinin sıcağında gözlerinin ücralarında gerdanının ortasında boynunun kokusunda parmaklarının ucunda.. ne güzel gülüyorsun sevgili içime renkler katarak işte sensin son çarem kimlere anlatayım? medet mi umayım başka aşklardan sebeplerine mi sarılayım cehennem mi olayım alev alev sensiz zindanlarda mı kalayım? sen o ilksin elbette hiç sonu olmayacak bayrağımdır sevdalarının özü nasıl yere bırakayım? tutmuşken sancağını verdiğim o son nefes karışsın dermanına sevinsin bilahare sürsün ömürlük sevgi elbette güzeldir sende.. yıkılsın önümde aşkları dünyaların tüm kadınlar dizilsin ardında sen o değişmez müberra ikraren tasdik edilsin sevinsin yer ve gök gördüğü için seni yağmurlar düşsün avuçlarına bâkî olsun gençliğin gerçi sen her halinle güzelsin dokunamasam da koklayamasam da okşayamasam da saçlarını tutamasam da ellerini sevinsen de kızsan da bilmesem de yerini yurdunu ve hatta toprak olsan da bir gün alıp avuçlarıma ufalayarak göğsüme bastığımda.. incinme ihtimallerin kahrediyor ya üzerlerse seni sultanım kıyarlarsa tatlı canına ağlarsan hastane köşelerinde ümitsiz bir an gel desen yoluna mecnûnum tek bir işaret bekler bu ukûl-u meczup ahh benekli kelebek kon sevdalarıma seyretsin bu deli adam parmağında kanatlarını.. |