HÜZN-Ü MAKBER
epey geç kaldık oysa
sevmeye sevilmeye dair kopmuyor artık fırtınalar dinmiyor gözyaşları.. sararken dünya telaşları akıbetinden bir iz bulurum gün benim olur doldurur içimi aydınlığı.. zordur direnmek böylesi kadere keşmekeş vurgun düşmüşken meylere yâr olmaz elbet seven sevene hâlâ yaktığın o ateşi harlıyorum.. sonu bir hiç olarak gömülmekse toprağa ilan-ı garip edilerek cihana üstüme sinmiş müthiş kokunla gülen bir yüzle ayrılıyorum.. elimde sigaram başımda sevdan boynuma dudaklarının değdiği an ne fark eder kaybetsem kazansam ruhumu yalnız sana adıyorum.. hüzn-ü makber gibi artık ezvak-ı dünya muhteşem bir prensestin rüyalarımda bambaşka bir cennet saklı bakışlarında sevdayı senle yazdım seninle bitiriyorum.. |