Gözlerimin önünde bir kapı aralandı
Ruhum vuslata düştü gönlümde yaralandı
Şanına denk olmayan bir duvarda asılmış
Heybetiyle dikleşip haşmetiyle kasılmış
Bana bakan gözlerde leylakların iffeti
Sanki bekliyor gibi onun olan kısmeti
Evvel ürktüm o gözler şimşek gibi çakarya
Yahut bir zehir olup yüreğime akarya
Alevli dudağından bir ses döküldü buyur!
Acıkan o bağrını bahçelerimde doyur
Baktım doymak hissiyle bir tanecik resmine
Kavuştum anıların uhrevi alemine
Sanki kudret burada ölümsüz aşkı yazmış
Aramız da ki engel şu münafık duvarmış
Şu kalbim atacaksa senin için atmalı!
Güneş başında doğup ayağında batmalı!
Bir hisle çekiversem gökyüzünden şu ayı!
Akıtsam bulutlardan damla damla duayı!
Sen gönlüme neşesin serinlediğim havuz!
Yokuşlarımda ferah girdaplarda klavuz!
Yıllar yılı mızrapsız, sessiz,bir kırık sazdım
Çiçekleri kurumuş güneş görmeyen yazdım
Binlerce kez diledim bu firaktan ölümü !
Dalgalar deşip durdu hançeriyle gölümü !
Sensin düşmanlarıma karşı savaşan resim!
Yarınlarıma ümit çağları aşan resim!
Şimdi bu sonsuzluktan bahtıma yol olurmu
Zindanlar efendisi Züleyha’yı bulur mu?
Kubbelerden okutsam İtrî vari besteyi!
Fuzuli’nin bağrından su gibi kasideyi!
Arınsın şu dalgalar Baki’nin ırmağında
Arif yazsın bu aşkı bayrak bayrak duvarda
Artık doldu yüreğim misk-ü amber kokuyla
Bir ölümsüze döndüm alev gibi okuyla !
Sade bir tablo değil belki billurdan fanus
Eğilin sahte aşklar ya secde et yada sus!
Dostlarım öldüğümde kefenleyip paklayın!
Kabrimin yeri burda bu resimde saklayın!
Nihayet bende birgün bir resim olacağım
Şu isli duvarlarda uykuya dalacağım!


k.a.gazioğlu


Ocak 2021