rak filarmoniuzun yaşadı kollarına kelebek damgalayan adam darboğazları olan inatlı yolun kapısında ejderha dövmeli filler en çoğu salkımsaçak saçların esmer sırtında sevilir kadın yanlışlı algıya müsait her ölüm mezarını kazarak büyüyen eller ölümsüzlük sunuluyor inanılmıyor orta çağın sunağında dişlerin zaferini anlatan yontu ırkdaşlarım gelmiş çıbanı ağrıyan tüketim su niye taşlaşır ki beden ayırmadan anlattım anlattım kendime ona onu zilleri nefrete çalan boşluğun düğünsüz alayı tam da affetmişken soyunan ağaçlar bakır tepsi güneşi üşür çok uzaklara çocukların maşıngaları çağırmasınlar karmaşalara kartopu kedileri bir roman ve havası döker de şimdi dansından caddeye titreşimli tenini çamaşırlarına ve iplerine idam da sokak doğallığın göğüs tozunu alan bas gitarist kafaları bi dünyalıklar gelmiş parmaklar şakacı falların küçük taşları çok ciddiye alıyor tartışıyoruz bulutlara ilk kim doyurdu sahanı boş kimlik boş olmuş yangınların aromatik dumanı kaç medeniyet kaç buluşma çürüdü ondan konum duyum yoksunu bu imansız imalandırmalar konuşsa kelebekler ilelebet bilinirdi 2355 |