Limon Çiçeğinin Nazı
Limon Çiçeğinin Nazı
gün senin günün naz’lım gören bilen düşünen yüreğimle seni damlatacağım mürekkebin gözyaşını içen kalemimden sarı sayfalara yazarım aslında her şeyi limon çiçeklerinin kokusunda uyuşan parmaklarımdaki, tan vaktidir artık doğar yeni bir gün daha kirpiklerimden rüzgar böler iç çeken erguvan düşlerimi sahnededir bigünah yağmurlar sonrasında, karıştırırım gökkuşağını fırçamla bulutların tuhaf ve anlamsız bakışlarında aynı sevdayı örerim senin için aynı yumaktan nazlansa da zeytin dalı ilmeğin kaybolurum, geniş zamanlara sarkan yalnızlığında çözülür gözyaşımın bağı, kanallarından köz düşünce naz’lımın gönlüne ağır yüklü bir gemi olur uykularım yırtınırcasına bağırırım sarktığım ummana dalgaları giyinmeye hazır, telaştadır martılar tarihe kök salmış yaşamın uçurumlarından toplarım gelinciklerini onarılamayan sözcüklerin dar boğazından dökülür muhabbetin koyu hali kendini gündüze hazırlayan şafak su misali akmak ister geleceğine portakalların nöbet tuttuğu bu şehirde kilitlenir bizans, sandığında her neyi varsa leyli bir bakış eritirdi içimin buzunu yüzüm kızarır, yürek atışta incir çekirdeğiyle dizilen ismindi uzak iklimlerin leylaksız haziranlarında tozu alınır ahşap kokulu anların aydın bey’im gezdirir yanağında nazlu’sunu kırk ikindi buluşmalarında taşınır gül dalından sevdiğine yine yakılır şenlik ateşi beş eylül’de çekilir içinin fotoğrafları tüm şiirlerde bir bitişte başlar doğuşun gizi sarar tüm gönülleri nazlı elinde Vildan Poyraz Coşkun 11.07.2012 |
Yüreğine emeğine sağlık
_____________________________Selamlar