SAVAŞÇI AMCA (11)
İçimde soğuk bir kuyu;
Sığ ve karanlık suyu. Dışımsa sıcak ve aydınlık, hemde sığ değil enginim artık. Biri, diyelim ki ben; "Yanlış yapıyorsun!" desem, Suyu sığ, soğuk ve karanlık kuyu, -diyelimki sen- anlarmısun bunu? Türk’üm, doğtuyum, çalışkanım! Yoktur hiçbir benzer yanım Katar, Saudi Arap ve Suriyeli ile; "Yasam’ı yasaklayacağım ben!" desen bile; Küçüklerimi koruyacağım, büyüklerime saygılı olacağım! Çıra ve kibrit ile gaz bidonu elinde Libya’ya savaşmaya, başımıza dert açmaya giden sen; İki ateş arasında kalınca n’edeceksin, bilmem? İçi karanlık-mı-karanlık, sığ sulu, soğuk ve yalancı kuyu! Ben; Aydın, engin, gerçek, Ülküsü ’İleri gitmek ve yükselmek’ olan Atatürk Çocuğu; Yurdumu, Milletimi özümden çok sevecek, varlığımı yalnız-ve-yalnızca Türk Varlığı’na armağan edeceğim, Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya savaşmaya da, asla ve asla git-me-ye-ce-ğim! |