dağ-başlarını düşünürken*
dumanlı dağ-başlarını düşünürüm hep
kavuşamadığım güzelliklerin diriliğinde karasevdalı ve yağız yâni, soylu bir esintiyle yükselip yükselip olanca hışmıyla gönlüme düşen -ki şair yüreğimin ulu kaynağı dağ-başlarını yanım sıra alnımda hüzünlerim sütbeyaz ama özlemlerim uzak ve yabanıl çektiğim acılar da yetiyor bana sahte gülüşmeler de çünkü: ihâneti çocukluğumda tanıdım daha sürgit ölüm sesleriyle yayılan dağ-başlarına yine de iyi şeyler düşleyeceğim hep, -benim işim bu- bir ucu denizlere koşuşan büyülü şarkılarla biraz da menekşe gözlü kızları -hani saydam okşamaların sarmaladığı- sonra, hırsla bir karanfil iliştirmeyi göğsüme sımsıcak tutup ağzından öpmeyi bir kırlangıcı dağ-başlarında (*): Eksik Kırlangıç kitabımdan, 2014 Oluşum, Kasım 1983, Sayı 114 Beşpınar (Ortak Kitap), 1989 |
ulu dağ başları
erişilmezliğine rağmen
ne gam..
eteğindeki karanfiller, yücelerindeki kırlangıçlar yoldaşlık eder aşıkına..
Saygıyla...