Aşkın Makamları-2
Dördüncü hal şüphedir, sorarsın neden niçin,
Ruhunu bin bir soru, kemirir için için. Acaba kırgın mıdır, bugün bir hayli durgun? Gözlerin feri kaçmış, çehresi epey solgun? İyi de ya bu tavır; kuşku dolu bakmalar, Olmadık sebeplerle arada laf çakmalar? Cümleler cımbızlayıp, sonra bunları yermek, Masumane sözlere farklı anlamlar vermek! Yoksa şüphe ona da sirayet mi etmiştir, Güvenini sarsmaya hangi halin yetmiştir? Ya da bitti mi artık, bu yüzden mi bikarar? Son vermek arzusuyla mazeretler mi arar? Beşincisi yüzleşme, ürkek ama kararlı, Gardlarını almışlar, ikisi de vakarlı. Bastırılan endişe¸ “ya koparsa” korkusu, Yine de başlatılır, tarafların sorgusu? Öfke dolu olsa da konuşmaların tonu, İncir çekirdeğini doldurmaz üç beş konu! Epeyce gösterirler, haklı çıkmaya gayret, Akıl edip demezler, çocuk muyuz biz, hayret! Küçücük meseleler, olmuşlar büyük olay, Dil sussa, göz konuşsa, anlaşması çok kolay. Yürekler ki sımsıcak sevda hanümanıdır, Gözler de yüreklerin, masum tercümanıdır. Altıncı aşamaya bir isim veremedim, Çünkü o son makama yazık ki eremedim. Yalnız der ki bilenler, o makam iki haldir. Ayrılık kaçınılmaz, vuslat ise muhaldir. Ya Mecnuna dönüşür, Leyla diye inlersin, Ya Hallac-ı Mansur’dan, gerçek aşkı dinlersin. Bir üçüncü yol var mı; diye sormak beyhude, Öğrenmek istiyorsan, “medet bana ya Hu” de. |
Güzel bir şiirdi beğeniyle okudum. Şairimi KUTLUYORUM. Nice güzel şiirlere...