Sarmaşıklı Veranda
Sarmaşıklı Veranda
seni mor güllerin diyarından koparmıştım kaç zaman oldu, kaç zaman geçti bilinmez uzak iklimlerin derin yalnızlığı bırakır her bir anıyı üşüyen yanlarıma efsunlanan bedenin esir artık yüreğimde sarmaşıklı verandada yitirdim alnına kardelenler düşürdüğüm aşkını çatılmış kaşlarınla kırdığın kalemimden zamansız ayrılıklar süzüldü göl sazlığına akşamın nârından medet ummam bundandır sicim gibi boşalır göğün yırtığından yağmurum gri bulantı sonrası denizden çıkarılan miryana çığlığında koparıldı misina yamalı arzular suskuya bürünse de semada sallamalıydım güneşi rüzgarınla hayalin dağılıp gidiyor gün ışırken tundranın gözyaşında boğulur ateşim ararım karanlığıma yön veren loşluğunu tınılar yükseliyor geçiyor içim vakit güz ikindisi neleri özlemiyoruz ki! küskün hecelerin konakladığı bedenimde gurbet kalırım sıla gözlerine gülüşlerin bergüzar kaldı bana ağ atarım, yaşadığın güne darılsam da … sümbüli bulutlar dolaşır esir ufkumda bir rüzgar yanaşır savuramadığını katıksız sevmeye Vildan Poyraz Coşkun 05.07.2012 |