ben masum
izlekler ve kepenkler ışıklara kapandı
uyuyorlar çok deme duyulur ikiden fazlayız her an dört kule yüzünden indim çıktım gün gece ırgat yanal çıktıları sisli defterin ılıman yüzleri varoşlara iteklediler ve fesleğenleri bu devire veresiye olmaz ki prusya fethine takviye gönderilir ayşe teyzelerin çitilediği yamalar tutmaz olur mandalinayı loblarına ayırıyorken üçümüz savunmasız kalır persepolis hadi şimdi vurun beline şarkının o dinlenen çiftetellidir ağıt değil az hüzündür be diz vurulan tepe ben ve benzerimin dudak dudağa geldiğine yer gök her parmak şakladığına kayan yıldız bir ilhamdır çırpar menemenini açlığa duyarlar duyururlar günahkar elden öte sevabı deniz gazozum sigaram ağzım gevezelik kent neden midium beden kimsemiz bilmez ağlar ağlaşır güler benden diğerleri saniye asır enstrumanını kapan düşünce çatıyı tepikliyor affeder mi beyza duvarları bilmez hiç birimiz aksın dökülsün rüzgardan fırtına sırası vur tuşların taşların karasına . 0209 |
masumiyetin şiiri yine çok iyi iç içe çoğalıyor içine girdikçe prusya
sevgiler çokça patagon