CAN KIRMIZI
mesafeleri vuruyorum harflerimin kurşunlarıyla
namluda kelimeler satırlar arasında içimde deli bir yangın var gör açılan her ateş değiyor göz yaşlarına.. ağlama bebeğim bu yağmurlar bizim damlarken çatının tentesinden hod endiş kapatmışken gözlerini ve oturmuşken göğsüne sevdası hasretimin.. kanatma uykularını bak hala kalbindeyim incitir miyim sultanım o körpe yüreğini? gider miyim bırakıp da ansızın bir gece yarısı her şeyi geride bırakarak.. ve hala sımsıcak duruyor göğsüm koyman için başını sessizce uzanarak avuçlarımda saçların tavanda güzel yüzün yeryüzü serili önüne evimde her şey sen.. siftahını alarak nefesinin ortasından dudağının karışıyor ruhuma yüzüne değerek sakallarım unutarak geçmişi sertleşiyorum içinde ve salıverdiğin taze çiçek kokuyor odamızda.. kaldırarak kollarından o harika oturuşla değerken bulutlara başın yüzüne vuran güneş’in sıcaklığıyla pembeleşir yanakların ve daha da yukarı özüne damlar ılık ılık keşfinde can kırmızı.. |