YEŞİL PARKALI ADAM
YEŞİL PARKALI ADAM
Sabaha az kala herkesten evvel uyandı cellat Gözlerini dikti üç ayak sehpaya Oturdu bir sigara yakıp İmdat imdat çığlıkları attı rüzgara Esen yelin yerden kaldırdığı bir parça toz eteklerine yapıştı adeta. Sövdü hem geçmişine hem de geleceğine Toz kalktı tükürdü cellatın yüzüne Cellatın yüzü beyaz Bembeyaz kefen gibi. Girdi avluya yavaş adımlarla Başında sarığı,sırtında cübbesiyle Bir adam Oturdu cellatın yamacına Rüzgar ona da tükürdü Adam " Yarabbi Şükür" dedi. Cellatın boğazına sarıldı iki koca el Nefessiz kaldı Kesildi soluğu cellatın Aman dedi "Aman tanrım bu ne ıstırap?" Yoktu oysa kimsecikler Hocayla cellattan başka avluda Bir sigara istedi hoca İşte İşte o zaman nefes aldı cellat. Rüzgar ikisine birden tükürdü Yerden bir toz kalktı. Toz bunlara sövdü. Çok geçmedi daha. Üç gardiyan, bir savcı, bir müdür kortejinde Beyazlar içinde bir gelin geldi Beyaz ata binmiş bir prens geldi Beyaza bürünmüş bir gülüş geldi. Suçu okundu bağıra bağıra avluda Ses yankılandı Toz kalktı Rüzgar tükürdü yüzlerine hepsinin. Meraklı gözler demir parmaklıklara yarış etti Görmek için cellatın nasıl kelle aldığını Bir mahkum dövdü Bir toz kalktı Rüzgar koğuşa tükürdü Anayasanın diye başladı savcı söze Daha uykusunu almamış besbelli Yanında müdür el pençe Başgardiyan gevrek gevrek gülmekte " Eyi olmuş gevurun dölüne"demede. Bir Toz kalktı. Rüzgar dölünü boşalttı başgardiyanın yüzüne. Cesurdu Korkmuyordu Üstelik gülüyordu da yeşil parkalı adam -Çıkarmışlar üstünden parkasını Zaten ölüler üşümezdi- Attı adımını ilk basamağa Sonra bir yarım adım Sonra bir yarım adım daha. Yutkundu yeşil parkasız adam. Bir toz kalktı yerden Rüzgar üşüttü herkesi Sordu savcı " Var mı son bir isteğin? " Parkasız adam güldü Kahka attı Bir çay dedi Bir çay istiyorum... Savcı bakındı etrafına emirler yankılandı avluda. Çay getirin şu adama Bir çay Sonra bir çay daha Sonra bir çay daha Bir toz kalktı yerden Ve rüzgar demini tükürdü çaya Bitti mi diyeceklerin Var mı isteğin Parkasız adam düşündü. Ve dedi Çocuklar kurtulacak mı? Kahrolsun düzeniniz Kahrolsun düzeniniz Kahrolsun düzeniniz. Kendi çalım attı sehpanın ayaklarına Vurdu teknesini Bir toz kalktı yerden Rüzgar tükürdü ölümünü... |