Hainlikler MüzesiBana kör, sağır, dilsiz ve dinsizdin sevgili Bu yüzden göremedin Duyamadın Bilemedin Ve hiç söyleyemedin ne çektiğimi Lâl ormanların girdaplarında büyüyen Hiçlik çiçeğiydim bense Hiç kere açan Hiç kere kokuşan Hiç kere solan Hiç kere hiç işte... Gökle denizin birleştiği O sonsuz maviliklere düşmüştü oysa tohumlarım Mavice açacaktım bir koklasan! Efelenirdin az söylensem Ağır abiydin, sorsalar! Pencereme konan yaban bir kuş kadar ürkek Ve göçmendin Az sonra pırpır edecek... Karanlıktı sen geldiğinde Gittiğinde ise zifiriydi gündüz Hep düşünürüm Aminsiz miydi ki senin için açtığım eller? Beni böyle kendi içime sürgün etti dualar! Gitmişsin bildiğim tüm adreslerden Ne yana dönsem Gizemli bir yalancı, Tarif eder eşgalsiz bir yabancıyı! Durağan bir acıyı evlat edindim bugünlerde Onu büyütüyorum içimde Ona ninni Ona elma şekeri Ona mendiller Ve daha ne hizmetler? Bilemezsin! Gelme ne olursun! Beni böyle hiç yaşanmamış gibi Bir hiçliğe gömeceksen, Nail olurum belki bir gün yine İçindeki o mezatlı sevgiye “Satıyorum! Sattım diye bağırırken yüreğin” En yüksek rakamı verene! Talibinim bilesin Kaldırabilmek için seni Hainlikler müzesine! 22 aralık 2019/ 14:30 Sevtap Kaya Nurgönül |
Tebrikler,
sevgilerimle..