bir ışık düşer gök dergahından derviş yüreğine şuursuz yangınlar bekler evvelce zamanlarda ay ucu değsin diye tinsel yaranın can merkezine ah olup arşa yükselsin diye ruhun serzenişi
yerle gök arasında kızılca şafak uykusuz her merhalesinde yağmurbulutu bekler ,kışa dönsün diye yaz çöl kumlarına umut olmadan önce kış ,yaza dönsün diye bekler
kandırsın diye suyu, boğsun diye ırmağın deveran sırrını küllerini cebinde taşıyan güneş yaksın diye bekler ısıtsın diye hayali bir göğün en mahrem yerini
fırtınalar ıslatırken evreni sırılsıklam sine boşluklarında bir kor soğuk devinip durur tan ışığı vursun diye kaldırım taşlarının cılız ökçelerine yedi iklim dört cihet titreyen bir mum alevi gibi bekler
yedi kat semanın esbap perdesini gizli bir el okşar eskisinden daha zahir görünsün diye öteler ötesi ürperir tüm gövdesi zuhal yıldızının sufi dönüşlü kutsal döngüyü bekler hiç bir şeyden habersiz dönen seyyareler
çemberi göründükçe derin göklerin perdelenir hevesleri kurak yangınları bekler renklensin diye elma çiçeği buğday başakları anın altın çanaklarında nan olsun diye bekler kokusu dağılsın diye ummanın efsunlu rüzgarlarında nuhun gemisine yetişmeye çalışan yavru bir ceylanı bekleyenler gibi
geç kalan vuslatı bekler kaynayan deniz bir zambağın beyazı yok olana dek beklediği gibi gökten inip yataklarına dolan suyu sığ bataklık emsin diye dağınık renkli çizgiler nakşedilsin diye toprağın alnına aranıp bulunsun diye kaybedilenler, karanlık aydınlığı bekler
gonca kırmızıyı beklediği gibi ilk sürgüne duruşu bekler gırtlağa dayanan bıçak cana söz verişi bekler aklın kıyılarına vuran kan pıhtısının başladığı yerde küf kokulu seslerin cehennem kuyusunda beklediği gibi taşla ,toprakla dost olan adem damıtsın diye kendini
hicaz besteler yankılansın diye saatlerce koyumavi gökyüzünde gecenin ıssızlığına meyil etsin diye yorgun akşamlar pusuda bekler iki adım mesafeden cızırtıları duyulsun diye ruhun iki sayı arası sır ,alnından defalarca öpülsün diye çoktan aza doğru geri dönsün diye bekler
rüzgar rast makamında fısıldar yüreğin tam ortasına aşkın en yücesini soğuk yağmurlar yağsın diye pas tutan soluğu bekler selam bekler sevgiliden , huzura ersin diye yıldızlar gecelerde seher vakti gizli sevinçler bekler fecrin sureti ayna tutulan cemreler usulca insin diye nun mevsimine
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
nun mevsimi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
nun mevsimi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yorgun bir iklim, üstadım... varlığın hiçlikle boy ölçüştüğü. ve görünmezden gelen bir ışık sadece dibini aydınlatmayan. bir kervan ki... bir kaos ki bitimsiz. tüm derdi de yoksunluğuyla.
Şiirinizi okuyarak haz duydum...
Şiirinizi Beğendim...
....................................... Bitmez selamlarımla..