ŞİRAZE-103
Yine Aralık akşamındayım
Yıl İki bin on dokuz Günlerden Pazar On beş gün sonra Yine yalnız, yine sensiz Birini “uğurlayıp” Diğerine “hoş geldin” Diyeceğim Gelip giden Yıllara ben Şiraze Yağmur yüklü kara bulutlar Gözlerime mi doldu ne ? Biri dokunsa Ağlayacağım Hem de hıçkıra hıçkıra Yine bu gece Hasretin bölecek uykularımı İstemsiz kapanmak istiyen Göz kapaklarım Kan çanağına dönmüş gözlerimi Örterken Sabah Ezanları yükselecek Yedi tepeli şehrimin Göklere yükselen Minarelerden İşte yazıyorum, Şiraze İyi bak Seni dileyen Mevlâ’dan Şu çingene avuçlarım Yine boş kalacak Çaresiz Hem Biliyor musun İki bin yirmiden de Yok benim ümidim Ne yüzümü güldürdü Ne de kıyama kalktı şu sevdam Her zaman söylüyorum ya Nerede mutlu bir çift görsem Hayıflanırım, üzülürüm ben Oysa Seninle birlikte olsam Ellerini tutsa ellerim Otursam karşına Hiç konuşmadan Saatlerce, yüzüne bakmaya Razıyım ben Kuruyan çınar yaprakları Süslüyor artık Kaldırımları, parkları, bahçeleri Gül kurudu Bülbül sustu Tek bir serenomi var Kulaklarımı çıtlatan O da Yağmur öncesi, rüzgar ıslığı Ne sahil, sahil Ne parklar cazip Sensizlik kol geziyor dört bir yanımda Saranım yok Üşüyorum Şiraze Tutanım yok Düşüyorum Şiraze Kışa girdim yokluğunda Yine ben Yine ben de Kömür gözlüm, yine ben Nasıl kızmam Sensiz geçen güne ben Biliyorsun Tuna benim ey sevgili Suna sen Deli deli akıp giden Tuna ben Bak yalnızım, bak yalnızınm yine ben Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |