silüet-i aşkhiç böyle olmamıştı ağladım ve ağladım nedensiz tam da duygularım silindi düşüncesi aklımı yonttuğu ân da benzeşen bir vakitte ve boşlukta bir silüete ve simsiyah beline uzanan tel tel dalgalar aşk tanımı ve aşk hissi gibi ruh halimi şömineye yasladım maşa ucunda tutkulu köz ateş külü soğumadan sürdüm yüreğime ve kıvılcımlar aleviyle yandı gün’eşimin tülleri ve aşiyan ve güvercin kirpiklim ve boğazı hıçkırık düğümlü aşk bulutu ve sessizliğim çağrılar dilleniyor sıcak beklenti güncesinde sayfaları nem çürüten duvar örgüsü unutmuşum zarafet firarı gözyaşlarımı sebepsiz aşk’a yanıtı dilediğin yönü kullan’ yazılı ipsiz sarkaçlar kararı O’ görüntü ki ! afet miydi yoksa oyuncu bir çengi mi hayır desem de benliğime çatal kırığı bir tizlikle eskizle çizili silüetiyle ve pesimist sevdanın netamesiyle inkârsız ve adı d’olmayan gecede gözbebeğime yapışmış bir leke... .. |