218-KIRK BOHÇA
Cımbızla tüm harfleri, bir sıraya sokarlar.
Yumuşak bakışlar ki, geceden daha derin. Hicivli gülüşlerle, bir sandığa koyarlar. Yakarlar, sonra derler, külünü ele verin. Korku, korkuya esir, altında kaygan zemin, Dizilmiş tüm kavramlar, aydınlık düşüncede. Önü alınmaz, coşmuş, ruhlardan gelen selin, Hapsetmeye imkan yok, kalplerin gergefinde.. Bir yaşam var, örsünde, havanında tavında. Hayat bulur kaçanlar, işte bakın seyredin. Karanlıklar pusuda, eşkıya yatağında. Sevdalar maktul olmuş, öldüreni dinleyin. Bir deli ki akıllı, akıllılık ne mümkün. Tımarhane demişler, açık havada mahkum. Kime arz edilecek? Dilekçeler top yekün, Duygular ucuzlamış, ayaklar altında kum. Şiir yazmak günahsa, sevgi de ona tutsak Haykırmak gelir içten, boğum, boğum yutulur. Kelimeler sandıkta, açıp, bakıp, anlamak, Gün gelir pişman olup, kırk bohçaya konulur. Şahin HANELÇİ 26- Eylül –2006 ELAZIĞ |