Zılgıtlar kuşandı,
Zılgıtlar kuşandı,
gökyüzünün sonsuz yaşını Yine hasretin gelip dayandı Sol yanıma hangi gecede Yiğittir ışık, gözlerinden öpe öpe kaldırır ayağa umudu Ateşin mevsimi soğuk, külün siyahı savruk Yanık dört bir tarafı bu hain özlemin Bıçak gibi kesecek umudu yokluğun.. Hani gelecektin bir gün Gök yüzünün umut kokan maviliğinde Gün doğumu gibi girecektin içeri Hani çocuklar, bir daha ağlamayacaktı Dağkapının varoşlarında Umutları yarım kalmışlara Baharlar ekecektin yıldızlar yalınlığında Şiir tadında mısra mısra Munzurlarda. Ağır geliyor hasretin bu yüreğe Küle dönmek için isyana dönüyor yüzüm yüzümden çekip aldıkları o gülüşüde soldurduktan sonra yaramın kabuğunun altında geceyi terk edip gitme saatidir bilmeni istediğim tek şey hasretin acığa çıkmaz en uysal acılar Tuz basıyorum kabuk tutmaz yaralarıma...! |
Sevgilerimle...