Onların hikayesi…
Onların hikayesi…
geç kalınmış bir devrimin şafaksız yeliydiler zamansızlığın soğuk rüzgarında, sessizliği örtünen deniz gibi gülümsediler güzden dökülen maviliklere. Elveda demediler Yürüdükleri tozlu patikalarda dağların görkeminde yüreklerine ektiler Kopardıkları çiçekleri Gözyaşlarını akıtmadılar Kahkahalarını kuşanıp gittiler Sararmış günlükler yıpranmış albümleriyle. Kutup yıldızı pusulasında Karanlık yıldızlar eşliğinde yürüdüler Akşam kuşlarının sırdaş oldular.. sevdaya,hasrete inat adım adım ölüme yakın dalgın ve suskun du gözleri özgürlük hafızalara kazılırken Aşka ve umuda dair`di sözleri. omuzlarında dağların kahır yükü Dik yamaçlarda, zindan maltalarında mağara karanlığında, güneş aydınlığında, nehir tadında vuruştular Her patikasına adım bastılar Her damlasını yudumladılar karış karış toprağını adımladılar munzur`ların, Soğuk esen yellerine sığındılar. seyit rıza kalesinde Karanlık çöker Güneş yiterdi karanlık biter, Aydınlık çöker. O vakit; Yiter gökte yıldızlar! sessiz sedasız çığlıkla Titrek, suskun olurdu dağların kuytulukları uzun kış gecelerinin ateş sıcağında bahara dek korlaşırdı özlemler. yükseltilere yuva kurup karanlıkta uçtular Yoksulluğa yeter deyip silah kuşandılar Koyu kuytu ormanların, göğe yakın kayalıkların, uçurum boyu ince kıvrım patikalarda Başeğmeyen iki bin yıllık kavga, Xançerin ucunda inleyen yaraydılar. Ömrün kalanını mekap`la dağ taş dolaştılar Dünya ışığa boğulmuşken, uçsuz bucaksız karanlıklara bir fener oldular bir çoğunun sığınağı oldu derin vadiler duvarsız yaşamak. Tavanı gökyüzü, tabanı yeryüzü, duvarsız. Ve asla nedensiz değildi Renklerin içinde, buram buram mevsimlerle. Nehirlerde yıkanmak, dağlar aşmak, zindanlarda açlığa yatmak, Sürgünde yaşamak, onların hikayesi oldu Neylersin..! |
Tebriklerimle...
Saygılarımı bıraktım...