Papatyalara Kızıp Bahara Küsme
Okşa yüreğimin tüm kuytularını
Ayıkla ömrümün akşam sefalarını Bir tutam tarçın Bir tutam hatmi çiçeği Ve sıcacık gülüşünle yüreğimi ısıt Bir köşede dem alsın şifa çayımız Isınsın mürekkep lekeli parmaklarımız Sen tablolar çiz Ben şiirler Sonra Sen dünyayı boya ben yüreğini Akşamın serinliği çökerken yine gülümse İçimi ısıt Bırak artık geçmişi Tozlanmış güve yeniği hatıraları bırak Dağınık kalsın kırlaşan yıllar saçlarında Sen yine gülümse Yalnızım İstanbul kadar Üşüdüm sensizliğin kadar Sahi Sen saçlarına fal döküntülerini serpiyor musun Seviyor sevmiyor Ya sonra Papatyalara kızıp bahara küsüyor musun Mahmudiye Düzkaya |