Aliye
Aliye Sarper’e
Bahar yağmuru gibi birden çıktın karşıma; Şimşek gibi gönlümü deliverdin Aliye. Nereden bileceksin, neler açtın başıma, Yapayalnız dünyama dalıverdin Aliye ! O küçücük burnunla Kafdağı’na yürürken, Zirvelerden bizleri alçaklarda görürken, Başak başak saçını peşin sıra sürürken, Gamzelerin özünden gülüverdin Aliye ! . Sarı kız,şen şakraksın ,kuşlar gibi uçarı, Kendine tutsak edip en delişmen rüzgarı, Ilgıt ılgıt eserek, ciğerime sapsarı, Nergis kokusu gibi doluverdin Aliye ! . Papatya fallarıyla gönlümüzü yoklarken, Bu gizli sevdamızı eşten ,dosttan saklarken, Sen ulaşılmaz,ben lal,ümitsizce beklerken, Elinde karanfille geliverdin Aliye ! Nasıl çıktın yoluma,nerden geldin bilinmez, Bilmeceler gibisin sana sual olunmaz, Sanki bir çıkmaz sokak,gidilip de gelinmez, Gönül tahtıma çıkıp kalıverdin Aliye ! Yüreğime mutluluk,günüme huzur kattın, Ellerinle bu anı değil, bir ömrü tuttun; Sana varmak zor,derken, sen kollarımda yattın; Vazgeçilmez sevgili oluverdin Aliye ! |