3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1932
Okunma
Lodos yemiş denizler misali,
Kabardı yüreği yalnız gecelerde.
Düşleri ovadaki eğlencede,
Fikri o levent boyluda kaldı.
Uykunun gözlerine hain olduğu,
Yıllardır paylaşılmamış yatağında,
Ve her uzun gecede,
Tatlıcak bir loşluğa düşüverdi.
Tütün kokulu nefesini duyunca,
Vurgun yedi yeniden.
Bir köşe başında,
Göz göze gelince aniden,
Dipsiz bir boşluğa düşüverdi.
Titredi yüreği;
Sanki avuç içinde bir serçe kanadı.
Yalandı, nefes alışından gayrisi yalan,
Ne duydu ne anladı…
Aklında o evin tarifi kalan,
Gölgelerin erken bastığı,
Dere kenarında,
Gönlünce bir saray bulmuşluğa düşüverdi.
Yaşamak üzere,
Gecikmiş bir baharı yeni baştan;
Düştü o akşamüstü kollarına,
Ürkek yağmur damlaları gibi.
Saatler ve gece boyu,
Tutsak parmakları ellerine.
Koynunda, ılık bir seherden,
Kuşluğa düşüverdi.
Sevinç soludu,
Balkan çayı kokan dudaklarından,
Dökülürken en mutlu sözler.
Bir tatlı rüyadan uyanmadan,
Eksilmeden tebessüm, vişne alı yanaklarından,
Bir uçarı hoşluğa düşüverdi.
*
Yaşanacak her ne varsa,
Yaşadı aşktan yana.
On sekizlik âşıklar gibi,
Ayılınmaz bir sarhoşluğa düşüverdi.