ÖMÜR AĞACIYakama yapışmış elem ve acı, Ölümü beklerim, toprak yutmuyor. Kaç yaprak düşürmüş ömür ağacı, Saymaya kalktım da hesap tutmuyor. Ağaçlar yaşlanmış, beli bükülmüş, Yapraklar kuruyup yere dökülmüş, Çiçekler açmadan kökten sökülmüş, Olana, bitene aklım yatmıyor. Her yanım virane, her yanım çile, Sitemkâr duygular geliyor dile, Her şeyden vazgeçtim, bak bile, bile, Muhabbet aradım, kimse satmıyor. Goncalar açmamış, belli üşüyor, Kader taşlarını her an döşüyor, Ömür defterinden sayfa düşüyor, Yüreğim uykuda, sanki atmıyor. Hayat yokuşunu tırmanıp durdum, Boşuna gayretle kendimi yordum, Mutluluk, beni de bekle diyordum, Şansı yaver giden, acı tatmıyor. Yıllarca bekledim gülmedi yüzüm, Cehenneme döndü gecem, gündüzüm, Bir güzele dahi geçmiyor sözüm, Huzur kervanına beni katmıyor. Bir kıvılcım yeter bir yangın için, Yanana sorulmaz; neden, ne için? Bırakın yakamı, benden vazgeçin, Hangi güneş var ki; doğup, batmıyor? Sabri Koca |
Sıra ve zaman meselesi
Kutladım yazan yüreğini
Sağlıcakla