SİDEMARA LAHDİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Karaman Ayrancı Ambar Köyü’nde gün yüzüne çıkan,Tarihi bir Eserimizi bugün size tanıtmak istiyorum.
"Konya-Anbararası “olarak bilinen,1989 yılına kadar,Konya,Ereğli Ayrancı Ambar Köyü olarak künyesi olan Köyümüz, 1989 dan sonra Karaman’ın il olmasıyla Ayrancı’nin ilçe olmasıyla,Artık Karamanın bir köyü olarak kimlik kullanmaya başlamıştır.İşte Romalılar döneminde eski bir Şehir olan "SİDEMARA ŞEHRİ’nin "bir kalıntısı,Tarihi bir Eseri olan Kaya mezarı nı Ambar köyü Sidemara Lahti’ni tanıtacağım. Sidemara Lahdi’nin iki kahramanı olan iki kişiden ilk önce birazcık bahsedip konumuza geçelim. * İlk Evvelâ Lahiti bulan Molla İbrahimden daha sonra Deli Mustafa’dan kısaca bahsedeyim. * Molla İbrahim, Hocalar Sülalesinden İbrahim Gündoğdu’dur. Evinin hemen yanına Bugday Ambarı yapmak için temel kazısında, lahite rast gelir ilk evvelâ Lahit üzerindeki insan fiğürlerini görünce korkar daha sonra yetkililere haber verir,O dönemin Ereğlili bürokratlarından görevliler gelir incelerler ve daha sonra İngiliz büyükelçi gelir. Lahitten bir parça kırarak ülkesine gizlice kaçırır.Lahit bulunduktan sonra yaklaşık 20,25 yıl kadar toprak altında gömülü tutulur. Daha sonra Molla İbrahime 3 Mecidiye ödül verirler.Hatta Ereğli de Memurluk teklif ederler Molla İbrahim Emmi kabul etmez. " Ereğlili Deli Mustafa’ya gelince, Sidemara Lahdi ilk Evvelâ Ereğliye getirilip Konyadan İstanbul’a, nakli karar verilince Deli Mustafayı görevlendirirler ve Ereğlideki 40 çift Manda ile bir ayda Konya Tren garına naklini başarıyla yapar.Daha sonra Deli Mustafa Ereğliye günümüz lisanı ile Belediye başkanı yapılır. Konya Ereğli’de yaşayan ve “Deli” lakabıyla anılan Mustafa Ağa, 1915’te, yörede yaşayan Ermenilerin ölüm yürüyüşüne çıkarılması yönünde emir geldiğinde, “Türkler, Müslümanlar pirinçse, Ermeniler yağdır, tuzdur. Yağsız, tuzsuz pilav olmaz. Gâvursuz memleket mi olurmuş!” diyerek, çok sayıda hemşerisinin hayatını kurtarmıştır. Bu Deli’yi bu günlerde anımsayan pek yoktur bizim Konya Ereğlimiz de.Her ikisine de Yüce Rabbimiz Rahmet eylesin. Şimdi Gelelim şimdi çok çok önemli konumuz olan Lahit’e! "SİDAMARA LAHDİ HAKKINDA GENEL TEKNİK BİLGİLER:" * Eserin adı: Sidamara Lahdi * Envanter No: 1179 * Buluntu yeri: Konya Ambararası Bugün kü konumuyla;"Karaman Ayrancı Ambar Köyü" * Bulunduğu yıl; 1878/79 * Topraktan çıkarıldığı tarih;1900 * Malzemesi: Mermer * Boyutları: Uzunluğu,yani boyu 381 cm. Yüksekliği 313 cm,Eni 200 cm * Ağırlığı; 32 ton * Sergilendiği yer;İstanbul Arkeoleji Müzesi .......................................... * Sidamara Lahdi Konya Ereğlisi-Karaman yolu üzerinde, eski adı Sidamara olan Ambar köyünde bulunduğu için bu isimle anılan, MS 3. yüzyıla ait lahit. 32 tonluk ağırlığı ile dünyanın en ağır lahdi olarak bilinen eser 1900’da bulunmuş ve Osman Hamdi Bey tarafından İstanbul’a getirtilmiştir. Lahdin kapağında ve dört yanında bulunan kabartma heykeller çok çeşitlidir ve bir sanat harikası sayılmaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunan lahitlerden biridir. * TARİHÇE Lahit Ambar köyden önce Ereğli müzesine sonra Konya’ya nakledilir. Ereğlili Deli Mustafa bu işe memur edilir ve kırk manda ile Konya demir yoluna kadar lahdi nakleder. Lahdi incelemek üzere Konya’ya gelen Osman Hamdi Bey lahdin İstanbul’a taşınmasını ister, ancak 3 metre yüksekliğinde ve 32 ton ağırlığında olan bu dev lahdi yerleştirebilecek vagon bulunamaz. Osmanlı Demiryolu Şirketine yapılan başvuruya da olumlu yanıt alınamayınca bir lokomotifin bazı bölümleri sökülür, çatısına uygun bir tertibat kurulur ve lahit 3 Haziran 1901 günü Müze-i Hümayun yetkilileri eşliğinde İstanbul’a götürülür. ve Müzede sergilenmeye başlanır. * Sidamara’da başka lahitler de bulunmuştur. Bu lahitlerin yüzleri süslü sütunlarla, sütun araları şahıs tasvirleriyle doldurulmuştur. Bu yüzden, bu tipdeki diğer sütunlu lahitlere de Sidamara tipi lahitler denir. Sidamara Tipi (Sütunlu) lahitlerin kökeni henüz kesinleşmemiş olsa da, bunların Anadolu’da bu derece bir sıklıkta görünmeleri kökenlerinin Anadolu olduğu yönündeki kanıyı kuvvetlendirmektedir. Kapak, adeta yatak gibi tasarlanıp,lahdin sahibi erkekse karısı ile birlikte, kadınsa yalnız olarak uzanır şekilde kabartmaları konurdu. Sidamara lahdinin kapağında lahit sahibiyle karısı yatakta yatar gibi uzanmışlardır. Lahdin üzerinde bulunan bir Eros başı figürünün Londra’da Victoria ve Albert Müzesinde olduğu öğrenilince Kültür ve Turizm Bakanlığı parçayı geri almak için müzeye başvuruda bulundu. Parçanın lahdin bulunmasından önceki bir tarihte, 1879 yılında zamanın İngiltere Konsolosu ve arkeolog Sir Charles Wilson tarafından Eros başını kırarak incelemek bahanesiyle çantasına koyarak İngiltere’ye Londura ya götürüldüğü ve torunları tarafından Victoria ve Albert Müzesine bağışlandığı öğrenildi. 10 Haziran 2022 tarihinde, İstanbul Arkeoloji Müzesi ile Victoria & Albert Müzesi arasında imzalanan işbirliği protokolüyle lahdin eksik parçası Türkiye’ye getirilerek yerine yerleştirildi. * ÖZELLİKLERİ Mermer lahidin yüksekliği 313 cm, boyu 381 cm, eni ise 200 cm.dir. ____________________________________________ * BETİMLEMELER,TASFİRLER,FİGÜRLER.. Lahdin ön yüzünde ortada filozof kıyafetinde oturan bir erkek,Sağda Artemis kıyafetinde genç bir kız, solda Demeter kıyafetinde başı örtülü bir kadın vardır. Bu yüzün iki ucunda Dioskuruslar atların yularlarını tutmaktadırlar. Dar yüzünde mezar kapısına doğru elinde tuttuğu meyve tepsisi ile ilerleyen bir kadın, kapının diğer yanında sakallı bir adam bir rulo tutmaktadır. Lahdin diğer uzun yüzünde ve diğer dar yüzünde ise av sahnesi işlenmiştir. Lahdin kapağında lahit sahibiyle karısı uzanmış vaziyettedirler. M.S. III. asra ait lahdin kaidesindeki frizde yırtıcı hayvanlarla mücadele eden puttolar ve Eroslar, diğer yanda idman yapan atlerler ve araba yarışları görülür. Tabutun üzerine kolonların ve şekillerin yerleştirilmesi kolon lahitçiliğini akla getirmektedir. Tabutun dış yüzeyi duvarın yüzeyindeymiş gibi sunulmuştur. Prensip olarak 6 oluklu kolonlar merkezde üçgen oyuklar ve her bir tarafında ise kabartılmış 2 oyuk oluşturur. Oyuklar genellikle yumurta ve liflerle delinmiş ağaç yaprakları ile dekore edilmiştir. Bu deklarasyon oyukların dışındaki bölgeleri doldurur ve tabutun diğer taraflarında da devam eder. Arkeologlar Sidamara Lahdini bağımsız bir çeşit ya da diğerlerinden ayrılmış bir grup olarak saymaktadırlar. Bu lahit kendinden önce yapılmış olan aynı döneme ait diğer lahitlerle benzerlik göstermektedir. Orijinallikleri muhtemelen bu lahitlerin 2 çeşit çok yaygın mezar anıtı türlerini bir araya getirmesinin altında yatmaktadır. * BETİMLEMELER Lahdin yan yüzlerinde mitolojiden alınma sahneler vardır. Bunlardan bir tanesi ilgi çekicidir. Ortada bir filozof oturmakta ve elindeki kitabını okumakta, bir yanında karısı ve diğer yanında kızı ayakta durmaktadır. İki yan uçta birer mitolojik varlık tasvir edilmiştir. Çıplak Dioskurus kardeşler (Kastor ve Polluks) yanlarından hiç ayırmadıkları atların dizginlerini tutar vaziyettedirler. Lahitler ölüler dünyasının bir parçası olduklarından, Zeus tarafından cezalandırılmış bu kardeşler, yaşayanların dünyası ile ölülerin dünyası arasındaki ilişkiyi sağlamaktadırlar. Bir tanesi 12 saat dünya yüzünde iken diğeri aynı saatlerde toprak altında, ölüler dünyasında kalıyordu. Böylece yaşayanların dünyasına öteki dünyanın ne kadar karanlık ve kötü olduğunu anlatabiliyordu. Lahitlerin kapakları üstüne uzanmış vaziyette yatan ölünün heykeli yapılırdı. Bazı durumlarda yanlarına eşleri de ilave edilirdi. Lahitlerin üzerindeki dantela gibi işlenmiş motifler küçük bir çivi ve çekiç ile yapılıyordu. Sanatkarlar lahdi süslerken, gölge ve ışık oyunlarına bilhassa dikkat ederlerimiş. Lahdin her tarafı derin işlemelerle doludur,bir uzun yüzünde lahdin sahibi karısı ve kızı arasında görülmektedir. Diğer taraflarında av sahneleri, meyve taşıyan bir kadın, atları zapteden Dioskuruslar,kaide frizinde vahşi hayvanlarla mücadele eden Puttolar, ve Eroslar idman yapan pehlivanlar,araba yarışları görülür.Kapağın üzerinde lahdin sahibinin karısı ile birlikte yan yana yatan rölyefleri vardır. Lahdin teknesinin pencereden taraftaki esas cephesinde ortada filozof kıyafetinde oturan erkek sağda Artemis kıyafetinde genç bir kız,solda Demeter kıyafetinde giyimli; başı örtülü bir kadın vardır. Tarihlendirme: M.S. 3’üncü asra ait olduğu tahmin ediliyor. Açıklama: Ereğli’den Karaman’a giderken yol üzerinde bulunan eski ismi Sidamara olan şimdiki Ambararası köyünde bulunmuştur. Günümüzdeki adı (Ambar Köyü) Ayrancı Karaman Roma Devrinde Anadolu’da bulunan halk tarafından Lahit ustaları tarafından yapılmıştır. * LAHİT NE DEMEK; Lahit kelimesi günümüzde ‘ölünün içine konulup defnedildiği sanduka’ anlamına geliyor. Bugün de kullanıldığı gibi yüzyıllar öncesi de kullanılmıştır.Modern mezarlıklarda verebileceğimiz büyük veya küçük,süslü veya sade lahitler yaptırabiliriz.Yıllar öncede durum aynı idi. Eskiden de sanatkârlar zengin kimselerin lahitlerini para karşılığı yapıyorlardı.Anadolu’nun Roma devrindeki en büyük lahid atölyesinin bulunduğu merkez Konya’nın tarihi Sidamara şehri idi.Yani bu gün ki ismi Ambar olan köyümüz.Bu şehirden yalnız lahit ustaları yetişirdi.Sidamara’nın ihtiyacını karşıladıkları gibi Anadolu’nun birçok kentinde de sanatlarını yürütürlerdi.Bu şehirde bulunup Arkeoloji müzesine getirilmiş Sidamara bu sanatkârların elinden çıkan en can alıcı eserlerinden birisidir. “Lahitlerin üzerindeki dantela gibi işlenmiş motifler küçük bir çivi ve çekiç ile yapılıyordu. Sanatkârlar lahdi süslerken, gölge ve ışık oyunlarına bilhassa dikkat ederlerdi.” *Arkeologlar Sidamara Lahdini bağımsız bir çeşit yada diğerlerinden ayrılmış bir grup olarak saymaktadırlar.Bu lahit kendinden önce yapılmış olan aynı döneme ait diğer lahitlerle benzerlik göstermektedir.Orijinallikleri muhtemelen bu lahitlerin 2 çeşit çok yaygın mezar anıtı türlerini bir araya getirmesinin altında yatmaktadır. *Köyümüz AMBAR 1989 yılında KARAMAN’IN KONYA İLİNDEN AYRILARAL İL OLMASIYLA,AYRANCI’NIN DA KARAMANA İLÇE OLARAK BAĞLANMASIYLA Karaman ilinin nufus olarak en büyük köyü ünvanını almıştır.Dünya genelinde AMBAR KÖYÜ Nüfusunun 2000 yılında,10bin çivarında olduğu bilinmektedir. Köyümüz Ambar’da bir de Höyük bulunmaktadır 14.y.y. dan kalan tarihi bir kalenin bu toprak yıgını halinde görülen,köy ahalisi tarafından kalenin yüzü olarak tabir edilen höyükte Sidemara Kralı’nın kalesi bulunmaktadır.Gün yüzüne çıkıması,Turizm’e kazandırılması kim bilir hangi tarihe rastlayacaktır bilinmez. Tahmini Ambar köyünün kuruluş tarihi divle sancağı olan Osmanlının ANADOLUDAKİ kalesi olan Divleden göçüyle başlar ve 500 ,600 yıllık bir geçmişe sahip bir köydür. * Ambar köyün aslı Horosandan gelen Türk Irkıdır.Anadolu da ilk kurulan ve tam 138 yıl Hüküm süren İlk Selçuklu Devleti Kirmani Türkleri AFŞAR ya da AVŞAR diye anılan Yörük Türmenleridir.Ambar Köyü’nün altı Üstünden çok çok zengindir.Bundan 70,80 yıl önce de tarihi eser kaçakçıları tarafından köyümüz coğrafyamız bir hayli yağmalanmıştır. KONYA AKŞEHİR’Lİ GEZGİN,ŞEYYAH ARAŞTIRMACI YAZAR İbrahim Hakkı Konyalı, Ambar köyü için kitabında şöyle bir ifadeye yer verir; Tarihin derinliklerine gizlenmiş Dern bir uykuya dalmış Gizemli bir kaleler Şehiridir. Derleme Düzenleme Tarihleri;20.Mayıs 2009/29.Mayıs.2024 .....SAYGILARIMLA.. Araştırmacı,Yazar,Halk Şairi;Resul Civcik"Ozan Erbeli" "Şimdi Gelelim SİDEMARA LAHDİ’NE YAZMIŞ OLDUĞUM ŞİİRE;"
SİDEMARA LAHDİ
Karaman Ayrancı Ambar arası Sidemara lahdi müzede bilin Kültürel servetin sönmez çırası Sidemara lahdi müzede ilin İşlemiş mermeri ustası candan Bahsedeyim size birazcık ondan Görünüş mükemmel etkiler yandan Sidemara lahdi müzede şalın Konya Ereğli’den başlar akışı Erosların durur cıplak bakışı İnsanı cezveder o can nakışı Sidemara lahdi müzede gülün Çeşitli tasvirler figür büstünde Kaya mezarı’nın zahir üstünde El emek göz nuru mahir üstünde Sidemara lahdi müzede dilin Otuz iki ton’dur hiç yok düşeri Bulunmaz üstünde balta keseri Dünyanın en büyük sanat eseri Sidemara lahdi müzede dalın Benzerleri vardır üç beş sekizi Belkide Ambar da vardır ikizi Deli Mustafa’nın kırk çift öküzü Sidemara lahdi müzede yelin Osman Hamdi Bey’de görüp kapılmış Musade alınmış nakil yapılmış Molla ibrahim’in eli öpülmüş Sidemara lahdi müzede elin Üçüncü yüz yılda Roma dönemi Asırlar geçsede bitmez önemi Gurbette buluştuk yaktı sinemi Sidemara lahdi müzede halin Her yeri gizemli tarih izlerim Konuşurum o’nla dinler sözlerim Saatlerce bakar hayran gözlerim Sidemara lahdi müzede zilin Saatler’ce baksam bıkasım gelmez Yanından ayrılıp çıkasım gelmez Sanat bilmeyeni tıkasım bilmez Sidemara lahdi müzede elin El emek göz nuru damarsız kandan Değeri ölçülmez belki de candan Bütün dünya bilir haberdar ondan Sidemara lahdi müzede telin Gezip görüp anlat eş dost bize de İstanbul’a değer katar müze de Resuli teşekür eder size de Sidemara lahdi müzede Gelin ..............04.11.2019 Resul Civcik"Ozan Resuli"Ayrancı/Karaman Fotoğraf;Arşivimden Köyümüz Ambar’dan çıkan Bu TARİHİ ESER, İstanbul Arkeoleji Müzesinde’dir. Şiirimi okuyup hislenen,beğenen,yorumlayan, tüm gönül dostlarıma,selâm olsun. |
Tarihi Sidemera Lahtini, bölgeyi ve tarihsel geçmişini anlatan bu güzel yazı ve şiirinizi zevkle okudum. Çok güzel bir paylaşım olmuş. Ülkemizin milli varlıklarına ve tarihine sahip çıkan bir yurtsever dost olarak her zaman yanınızdayım.
DÜŞLERDÜNYASI
Kültür Sanat Topluluğu adına Bşk.
Halk Şairi İsmail Aydoğmuş