Bu Şehr ı Sitanbuldur
Ruhu kaplasın hüzün
Bırak isyan dağlarının dumanını Sen sefil bir güneş ol ve doğ üstüne İstanbulun Seherden gelir yel üflerken imbattan Manasiz bir kızıl rengini okşarken bulutlar Berivan ve mor menevşe açar gibi Sana doğru içinde giz olan cümlelerim Okşar gibi ellerimle Haliç’i Bana ıslak bir sigara kokusu Sana rutubet deryası Rıhtımdan dolan küf Yutkundururken boğazı Henüz kalkmadı Eyüp iskelesinden Iskenderin takası Şimdi sayıklamaya başlar Galata kulesi Aşık olmadığı için kız kulesi Maşuğa hayret eder yedi tepesi İnlerken rıhtımda denize düşen bir ay parçası Sevgilinin kokusu şimdi Balat’a düşen kahve gibidir. Mektebin önünde kırlangıç kokulu bayanlar Sıcak gülücük dağıtırlar Mendile düşünce nefes Kan düşerse verem olurlar Mektebin önünde kırlangıç kokulu bayanlar Masiva ve zülfeyn Kasımpaşa ile Balat Birazdan kömür kokusu ile öksürerek geçecek Rıhtımsız bir ruhun gözleri gibi bakarak Hıncahınç dolmuş kör vapurlar Sesini duyduğun yerdir boğaz Ritimle dans eder gibi iki nağme-saz Mutluluk düşse öper kurşun kanatların Esen yelden gelirse bir haber Adalardan vurur anlımıza mavi fener Istanbul ıhlamur kokar gibi fincanda Bardakta yosun gibi vapurda Balıktan azade düşer gibi aklıma Sen kokmuşum her anına |
Sesini duyduğun yerdir boğaz
Ritimle dans eder gibi iki nağme-saz
Mutluluk düşse öper kurşun kanatların
Esen yelden gelirse bir haber
Adalardan vurur anlımıza mavi fener
GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM. ŞAİRİMİ KUTLUYORUM...