..... KORKMADIM ....
bazen dev bir şırınga
alıverir hayatın tüm renklerini siyahla beyaz kalır sadece doğru ya da yanlış kadar yalın belkisiz, fakatsız... ben siyahada aşığım çılgınlar gibi yaşamaya alışkanlığımdandır belki de ....... masalların yalandığını göğün mavi mavi bakmadığını güneşin her doğduğu güne mutluluk saçmadığını pek erken anladım.... ........ ondandır, yaşımın yaş katı yaşlandım sanki alacak yaş kalmadı doğum günlerimde umutlarım için üfledim mumları inandım hepsine gerçekmişcesine... .......... umudu kurşuna dizsede ölüm, umuda kurşun işlemez ki buda bilmediği ölümün!... ........... herkesi kovalamak isteyipte herşeyden kaçanlardan değilim ben. bazen izin verdim kaçmalarına, bazen durup yakalandım... öylesine yapmacıklardı ki nefes almaya korkak...! ........ güneş batınca hava kararırdı onlara. göremezlerdi ki karanlığa teslim olmayan, gün doğmadan aydınlatan , gecenin içinde bile kaybolmayan maviyi.... GÖREMEDİLER... Sırf bunun için yaşayamadılar, öldüler... ......... öyle ki sinekler bile kokularını aldı ! yapıştılar kokmuş etten tenlerine, vızıldayarak ! yürüdüm aralarından kimileri çiğneyip geçtim, kimileri takılıp düştüm. kayboldum zaman zaman. ama korkmadım , kaybolmaktan da kaybetmekten de ! ! ! ........ umutlarımı kıskandılar, umut etmeyi bil(e)mediklerinden. dik dik baktılar gözlerimin içine, bakmadım... yürüdüm geçtim ,ezdim geçtim . .......... baktığımda en eski ümitsizliklerim geçti ard arda kanlı gözlerinden. hepsi mahvetmek, benim etimide kokutmak içindi ! kayboldum olduğum yerde.... ........ etin, kanın, sineklerin içinde, yalnızdım belki de yapayalnız... ama yeni umutlar verdim, anlayan ellere taze tohumlar gibi itiraf ettim tüm gerçeklerimi ihanet ettim en sevdiklerime ....... gece karanlıktı suçlu ben değildim yine de durdum ağladım... ! ! ! ! ! ! ! ! ! ELİF BAŞTUĞ 2005 |