Muştu
anızların üzerinde talazlanan katmerli uykulara yatırdı savrulmanın bebeğini
adını sırladı dünyaya fısıltılar uzaklarda, günü parçalayan tepelerden gelen ses nihavendlenmiş yağmur ardı olmalı atıyla ayrılan ulağın çizdiği büyük lam kuşattı beni hicranla kaçırdı soğuk minderlerden kalan oyuklara güçlü zamirlerle buyurdu dışarısının dolaylarından yakınlarından geçecek obrukların kucaklaşma vakti |