güz yüreğim.. güz yüreğimin şehrini b’astı istanbulun bir sokağı usumda saklı geçici ilmuhaberli yârin kapı numarası bir çift kumru kanatlarını açtı aşiyandan aşağı asudenin lepiskaları okşadı meşk ile sultan-ı yegâhı sessizlik yanlısı sandalın küreğine takılıyor ayın yansıması dalga boyunu aşıyor tayflarında yakamoz ve d’iniyor ağrısı mehtabın geceye sabitlenmiş rengiyle alev alıyor denizlerin suskun sazı ışıklardan bir çağrı zinciri kentin makam boynuna s’arıyor segâhı inkâr hafızası açmış gönlü sayfayı ç’alıntı sözlerle büyütmüş dimağı gazelleri dökmüş şiirimi süpürmüşler kâlbinin yaralı sokağına kayıp ruhun notaları ezber meydanında ifşa yangını harabeyi arıyordu kesilmiş aşkın şah-ı damar makamı çınlıyor yankısı kalp atışının ucunda kırılmış sehrin kapısı bir firkat bir hicran bir de hazan bağlardı ayrılığı say ki ! yüreğimize yastıktı Bu sehrin kaldırım taşları... .. |