BARIŞA ÖZGÜ (*) 13
Ben yazın çayırda,
kışın ahırda koyun-koyuna uyuyan koyun., Çobanım ve onun sadık köpeği sağolsun, sonunda mezbahadır yolum. Ben akvaryumdaki balık. Derdim-tasam yok artık; Suyum bol, yemimi sahibim kor, niye-niçin-neden mutsuz olayım ben? Ben kafesteki sarı kanarya., sesimi seven birde efenmdim var. Eğer ötmezsem onun ıslığıyla, bilinki beni ekmek-içi-köfte yapar. Ben mır-mır mırnav kedi, efendime sağdığım köpek gibi. Evdaşım ite karşın, incedir aklım, tek bir tasmadır ondan benim farkım. Ben ipek kanatlı kelebek; "Hürüm ve hür kalacağım!" diyerek, kozamı deldim, kısada olsa özgür kalmaya karar verdim. Ben arı, hayvanların en çalışkanı. Balımı alır yersiniz afiyetle; Ağaçlar meyva versin size!" diye, her baharda çiçek döllerim yine. Ben kanatları olan ama uçamayan; Tavuk, kaz, ördek, hindi gibi kümes hayvanı cinsi; Çığ, rafatan, yağda, yoğurtta çılbır yada katı yumurta." dersiniz, çocuklarımızı yersiniz! Ama siz biz hayvan-oğlu-hayvanları asla dinlemezsiniz, komşularınızla haksız bir savaşa girersiniz! Bu maceranın sonunda; Kafes, kümes, tasma, ahır, dikenli-tel kovanlar, çit-semer ve cam içinde can çekişmekte var insan-oğlu-insanlar! (*) 2017 yılında ard-arda yazdığım 10 adet BARIŞA ÖZGÜ şiirlerinin tamamını "yazılarım" bölümünde okuyabilirsiniz. |