İLİ PINAR
ILI PINAR
Sessiz sessiz akıyordu , İli pınar yine Seyrettim , geçen çocukluk günlerimi düşündüm ,saatlerce. Etrafıma ,baktım, bekledim,göremedim eskileri. Ne Erikçi Mevlüt ,nede Allattinin Durmuş ve niceleri Ya dede evi,tarumaar ,yerle bir,ne kapısı nede penceresi kalmış, Dokuz yaşına kadar ,geçen çocukluk yılları.. Her sabah ,yaz ayların da Hatiç,in dudunu taşlarlardık Kuşluk vakti,Adana hanım efendisi,Şehriman hanım başlardı;Muzaffer,Muammer ,Mümin hadi yemeğe derdi. Biz de o yıllar da boyle bir şey yoktu,sadece sıkma. Hep imrenirdim,o hergün ,böyle çağırdıkça. O dutta ,yerinde yok ,eser kalmamış,gelip gidemedim sıkça. Hasret kalmışım,kokusuna toprağına,,taşına. Elli iki sene ne çabuk geçmiş. Hatıraların ,bir çoğu silinmiş. Sokaklar ,yollar bom boş kalmış. Çoğu ölmüş ,çoğu da gitmiş. Dönemezsinki o eski günlere, Çok aradım,maziyi konuşayım diye. Nere de eski nesil, yokki nerede. Tarih ,silinmek üzere, neredeyse. Ne tabiatın kıymetini bilmişiz ,ne insankarın. Rast gele yaşamısışız ,ne nedesek faydası yokki olanların. Seneler ,önceki ,mazideki ,güzel günlerin. İçimi parçalar,baktıkça ,eski evimizin yıkıntıları. Kalan hatıralar, beni tesellİ etmez. Ne kadar gitmek istesem de ;gönül hiç ayrılmak istemez. Sıla ,hasretleri hiç bir şeye benzemez. Sen yine ,sessiz akmaıa devam et ,İLİ PINAR. Hüseyin YAVUZKAN 28 Temmuz 2019 baba yurdu ÇÖMLEKÇİ |