SIRADAN OLMALIYDI OYSA ACILARIM...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Yazmak bir çaba mı yoksa bir ıstırap mıdır?’’ ‘’Hayır, bir iştir. Ancak aynı zamanda neredeyse bir oyun ve sevinçtir de, çünkü önemli olan yazı değil, bakıştır.’’ (Marguerite Yourcenar) Makul bir düş görmeyi diliyorum Tanrı’dan Su yatağında ölen bir dalga gibi İstikrarsızım da: Sevi dilinde bir rahmet başım gözüm üstüne Sevdalı bir şiir: Yazmaya durduğum o bilinmedik saatte İçime kurduğum bir alarm Belli ki mağduriyetin coşkusuna kapıldım Yalın bir söylemden geçeli çok oldu Bariz yanılgı yüklü vecizeler Kuru gürültüden ibaret Naşıma sahip çıkacak sadece hidayet. Göğün kapışan bulutlarına dahi kalmadı inancım: Bir beyit kadar sıradan ve kısa olmalıydı oysa acılarım. Kesif sessizliğin belimi büktüğü Sair hece Elbette yalıtılmışlığıma bir nazire M/eziyet babında karışladığım her izlek Doymakla ölmek arasında bir seçim benimki Belki de limit aşımı Hurafeler kaynaşırken Hayatın da hicvine tanıklık ediyor kelam. Söz birliği etmişçesine İçimden taşan oluk oluk Kanımda yüzen kayıklar kadar kırmızı yanaklarım Kayrasında ömrün Bir bent daha yoluma çıkan Sözcüklerin hışmına değil Yumuşaklığına benim duyduğum özlem hele ki Sancılı gölgelerde süre gelen o izdiham Kaçamak da değil hani yüreğimdeki isyan Sadece reşit olmasını dilediğim iklim dahi Hecelerken adımı Kaybolduğuma biat sözcüklerin arayışı. Künyesinde mi saklı mizacın, Hayata çekilen restle ilk tanışıklığım: Belki babamın kabrinde unuttum ben çocukluğumu Neşemi da ihlal etti kalan güdümlü mermiler. İçten içe vurulduğum bozuk bir saatten bile şanssızım: Ne öykündüğüm bir hayal var tutulan nutkumda Ne sanrısına itimadım Şimal Yıldızının. Taşkın bir beyit Sevdalı bir nazire İtimat ettiğim sadece o veryansın Kaşmir satırların ısısında eriyen buz kütleri Daha da çok var erimesine görünmeyenin bir lütfü belki de Öyle ya; korkutmakla sevmek arasında bir nüans Ayrımcılığı insanların kulağıma gelen tek fısıltı Ne sevgiden yana ıssızlığın mağduriyeti Ne haşmetli bir hayal göğe otağ kuran sanrılar. Küfemde ne yalan saklı ne de itham Sevebildiğim kadar hizaya gelen benliğim Kanıksadığım da olmamalıydı asla Sonsuzluğa ve inanca sokulan nifak. Bir ufak zerre kaldıysa geriye Umut adına bağdaş kurduğum Artık hangi hikmetli hece ise Solumda ağır basan sair bilmece Şiar edindiğim hala kopamadığım içimdeki hüzne. |