Oysa ben seni sevmelere doyamadım!
Öldürecektim seni bende; kendimde o gücü bulabilseydim eğer...
Sindiremeyecektim senden kalanları benden uzak mezarlara koymaya! Diyar diyar dolaşıp yine içime gömecektim seni en sonunda... "Ben demiştim" diyenlere, üzüntümü belli etmemek için kuşandığım, mekanik tebessümlerimin ardındaki yaşlarla sulayacaktım taze mezar toprağına ektiğim çiçekleri... Ama ben seni içimde öldürmeye kıyamadım. Elimden gelseydi unutacaktım seni. Gözlerimden silecektim hayalini ve dilimden adını. Duman duman atacaktım seni bu şehirdeki tüm bacalardan; ama soluduğum havaya karışıp yine dolacaktın ciğerlerime. Ama ben seni incitmeye de kıyamadım.... Ne kadar çabuk geldi ayrılık... Oysa daha yeni başlamıştık birbirimize ayak uydurmaya, daha doğrusu ayak uyduramamaya. Nedensizliklerin iç çekişlerini dinlerken vedalar bozdu suskunluğumuzu. <******> .Bana mıydı kızgınlığın yoksa kendine mi anlamadım... Kaçar gibi veda ettin... Oysa ben seni sevmelere doyamadım!!! Öldürecektim seni.. incitecektim seni.. Unutacaktım seni... Ama kı-ya-ma-dım. Oysa ben seni sevmelere doyamadım!!! Zaten ben seni unutmaya da kıyamadım..... Ayşe ERGÜN |