hüzün gölgesini gezdirir sokaklardagüleç bir rüzgâr yeter beni açıklamaya umudu bağlar eteğine uçurtmasını okşar çocuğun demek ondan her uçurtmanın altından coşkulu bir çocuk tarihi geçer hüzün gölgesini gezdirir sokaklarda çığlıklar tasarlanmaz gelir korkunun yüzsüz kıyısından oyuncaklara binmeye hazır heyecanı eski çocuk çivit mavisi çamaşırını yıkar baharın ince belini oynatan şuh bir kadın gibi kum saati yaşamın tenine sıcak dokunur hüzün gölgesini gezdirir sokaklarda kör ebe oynayan akşam baykuşu aykırı sesler bırakır bir ırmağın uzun uykusuna gül üstüne düş kuran baharı uyandırır yıldızlar rüzgâr toplar dağlardan hüzün gölgesini gezdirir sokaklarda sıcak geceleri sessiz geçen kehribar akrep haber vermez vurur ince yerinden düşünceleri yelkovan keyif çatar yaşamın avlusunda yuvarlak sinide şenlikle oturur ay oturur da yufka harfler açar hüzün gölgesini gezdirir sokaklarda camdan bakınca işi zor telâşın sıkışıp kalmak zor dar odalarda üzülür kadırgası yıpranmış deniz resmi buruşuk çıkar hayatın hüzün gölgesini gezdirir sokaklarda oğuz tümbaş |
gölgesi yapışmış bedenimize ve ruhumuza...
yine ve yeniden!
Sevgim ve tebriğim çok