YAĞMURUN KOKUSUNDA
Gözyaşlarımla kucaklaşıyor damlalar
Aldırmıyorum ıpıslak düşüp diz çökmelere Sen cama vuran damlaları izlerken kahveni içip Bir yok oluş hikâyesinden habersizsin Bilmez misin canımın içi, vazgeçilmez düşmanım? Yağmurun kokusunda senin sesin var Hep demez miydin bana yaz geceleri? Sonbahar gelse de yağmurda dolaşsak diye E ne oldu şimdi? Değişen, tükenen bir şeyler mi var? Benim çaresizliğim, senin içinde yanan gür alevler Duyulmuyor mu ağlamaklı sesim, ölüyor muyum? Yağmurun kokusunda bıkkınlık var bugün Çağ açıp kapatan bir bıkkınlık, yıkılışın resmi Bu yağmurla tüm âşıklar aşktan ümidi kesti Yağmurun kokusuna kan karışacak bir gün Kader denen cellat bu sefer ikimizi seçti Koskoca şehirden iki aşık, iki maktul geçti |