Öyle telaşlısın ki, söylenip giden türkülerin arasında İçimden eğil saçlarından öpeceğim Yağmurlardan önce diyesim geliyor Sen hep vapurları izliyorsun, denizi, martıyı Ellerimi koyacak hoşluk bulamıyor kalbim Yüzümü yaslayacak duvar Başımı okşayacak göğüs... Ellerin perdeye uzanıyor, karanlığı örtme, ört... Yine hotel California çalıyor yan odadan, bir türlü eskimedi Ve bir türlü taşınamadı gitti şu yan oda içimizden Ne kadar fakiriz sevgilim, ne kadar ahşap Hep pasaklı saçların, yağmurdan önce öpülesi Biliyorsun baş ağrıma iyi geliyor teninin o mahşer kokusu Yine de çok yaklaşma tansiyonu çıkmasın gecenin Hele tütün kokan nefesinin, anasonu sarmalayışı Siyah saçlarının omuzlarının beyazından aşağıya devrilişi Sanki bir şelaleye diz çökmüş dizlerim sanki dünyanın başı başımda dönüp duruyor Aklımda bir şey vardı, bak unuttum yine, Unutmayı da unutabilsem keşke Sevişirken kısılıp kısılıp duran gözlerini unutsam Tenindeki söndürülemeyen orman yangınlarını
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
O Gece şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
O Gece şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Site sakinlerine ve size saygı ve sevgilerimi bırakıyorum de, üzülecek kadar bir kayıp değil, sizler gibi çok iyi ve değerli kalemlerin yanında... memnuniyetle hoş bulduk :)
Pierre tarafından 9/17/2019 3:59:34 PM zamanında düzenlenmiştir.