üçyüzotuzüçvakitevet.., yine uyumadım bu gecede biliyorum yine “kahve çok içiyorsun” diyeceksin daha doğrusu yine söylemeni ne çok isterdim eskisi gibi... evet… yine uyumadım bu gecede... hatta, bilmiyorsun ama tadım hiç olmamasına rağmen şekersiz ve çok daha sıkı, çok daha sert içiyorum şimdilerde “yak bir cigara daha” dedikçe de ciğerim sarıp sarmalıyorum çektikçe dumanı içime... biz niyetine tütünümü de kendim sara biliyorum artık... ne bileyim, kesmiyor, kesemiyor yokluğunda sarılamadığım hiçbir raf dumanı beni evet… tutmadı, tutmadı yine uyku bu gecede o kadar parçalanmış ve dağılmışım ki inanmayacaksın ama yıldızlar saydı beni bu gece ve sen... ve sen yine yoktun aralarında… nereden mi anladım, hiç biri ama hiç biri gözümü alacak kadar parlamıyordu anla işte yoktun aralarında, yoktun yanımda yok.. yok... yok ahh… aroması kahve kokulu teninde köpük köpük dudaklandığım, kürek kürek sandallandığım sevgili cezvelensek diyordum yine bir közün çıtırında, telvelensek, nefeslensek diyordum biz kadar yine aşk kıvamında inan hatırına üç vakit değil üç yüz otuz üç vakit beklerdim bizi… beklerdim. ilhanaşıcıağustosikibinondokuz |