Çakıl Taşları...
.
Bak nasıl ağlaşır çakıl taşları, Çarptıkça her dalga hınçla sahile... Deryaya karışır feryat yaşları, Çırpınıp durdukça bin bir ah ile... . Belki de her aşık bir çakıl taşı... Dinmeyen hasretin dövdüğü başı... Gecenin koynuna döktüğü yaşı... Ve vuslat duası inşallah ile... . Bir leylaya mecnun verilmişim ben, Bir bakışla yere serilmişim ben... Kalkınca bildim ki, vurulmuşum ben, İsmine aşk denen bir silah ile... . Gönlüme yaralı bir düş değmeye, Yalnızlık yağmurum başlar yağmaya... Elime dökülen yaşlar nağmeye Dönüşür gah hüzzam, gah segah ile... . Düşsem de tarifsiz mahzun hallere, Dönsem de yapraksız kuru dallara, Uykusuz gözleri tozlu yollara Bağlarım yıllardır ben sabah ile... . Ürperir yüreğim hazla daima, Aklıma düştüğü anda gül sima... Hasretle solsam da hüznümü ima Edemem ne keşke, ne eyvah ile... . Sevgiler katkılı, arzular taşkın, Duygular tutkulu, yargılar şaşkın... Yan yana gelmesi imkansız aşkın, Mantığı üzmeyen bir izah ile... . Derler ki, erdemdir sevgiye cevap, Farz kılmış sevmeyi zira dört kitap... Umarım alır da severek sevap, Yanmaz nara yarın, yar günah ile... . Veli BOSTANCI |
Yüreğine emeğine sağlık
_______________________________Selamlar