TEBESSÜMÜ EKSİK ETMEDEN KALP GÖZÜMDE‘’Belki de suyun gezgin halidir yağmur Dünya görmüş, derya gezmiş, deniz geçmiştir Yağmur biraz da eski arkadaşların yağmasıdır Eski şehirler, eski anılar, eski sevgililer yağar…’’ Demedi demeyin hani ne de olsa şairin kalemi kılıçtan keskin ve teşekkürler değerli şair… Alıntı mahiyetinde gün… Devingen hüznünü görmeye gör Aşkın da inhisarında tutuşan yaprak yaprak Ve iri çok iri bir çiy tanesi Akla zarar bir illet Ne zamanki aşka düşmeye gör. Sazlık, yaylalar bir de şehrin dik yokuşları Her esnediğimde rahmeti andığım Deli fişek bir yürek Karnaval misali sekteye uğrayan ömür Taşı toprağı altınmış şiirlerin Unutmak ne kelime Yağan hikmeti içine işleyen bir refüze ile beni gömün. Ah, balyalar… Ah, yarım dalyayı görmüş mintan Hani iç eteğime ilişen rüzgârla Seviştiği mısraların Bense beyaz ve pürü pak yalnızlığıma biat Aksıran tek düze bir hüküm Kim ise pimimi çeken Bense mimlerin tezahür ettiği cennet bahçesinde Yutkunurken aşkı ve matemi. İliklerime kadar Kâh ıslandığım kâh üşüdüğüm Rabbim bu, bu nasıl bir kördüğüm? Hidayete erdim ereceğim Sandukam hazır şiirlerin çekmecesinden Dökülür de dökülür azap ve nifak Ne zamanki mutluluğa göz kırpsam Hırpani bir gönül benimki, azizim Uyuyan şafağın teninde Belki de akışkan hüznün tetiklediği yaşlara binaen. El, el üstünde Elemse dizelerin bağı çözülürken Öldüren bir güdü nezdinde İçimdeki tıklım tıklım duygular Ne zamanki düşse başım öne Göğün kıvrımlarında hâsıl olur ışık Aşkın matemine dönük Hazanın da vebali iken son günleri mevsimin Belki de akışına bıraktığım yeni yeni Süzülen ne çok iri damla Hatmetmiştim oysa ruhu mutlulukla. Şimdi epriyen cesaretime yağan mutlak esareti Görmezden gelip de Şiirin hiciv vakti Rabbim, nasıl da mendebur bir duyguymuş Yok sayılmak. Bazen efkârın dağların eteğini esir aldığı Bilumum hüzün ve müridi mazinin Baş aşağı bir bardak Kırıldı kırılacak Sona meyledip de başını unuttuğum Bir fragman aslında Beyitlerin başıboş kaldığı. Şimdi ip atlayabilirim ve sobelerim de Bin bir yeis ile kıvancına haiz iken Sefil mevsimin Tünerim de şiirin son hecesine Ve ruhani bir kıyımla Kıyama durduğumu görmezden gelirken Benim sefil ahvalim Sırdaş bildiğim her sevdayı yoğururum hasretle. Şimdi, izninle azizim Sonlanmadan şiir efkârımı dağıtmalıyım Hani olur da çekik gözlerinde gecenin Islıklanan bir rest ile Serzenişim de sadece kendime Boyut atlarım ben şiirin saklı ipleriyle Beni gördüğünü unut ve sevdiğimi de. Hatta adımı da anma şiir sonlanıp da Saklandığım o kuytuda Varsın sonlansın hayallerim ve umut başaklarım Sıska bir ümidi diri tutup da bir ömür Dilediğim değil elbette Neyse kaderin bahşettiği Sıradan geçip de imge imge Bir şiirle acıları sağalttığım elbette tek teselli. Acımdan da ölmedim hani Aşkla methiyeler dizdiğim her şafak vakti Kural dışı ruhuma varsın atıfta bulunsunlar Elbet benim de vardır yerim Hangi yürekse içime çektiğim Solmadan güneş teslim olmalıyım Ümit birliğime Sonra da sayıp kaç şafak kaldığını Tebessümü eksik etmeden kalp gözümde. |
Saf, beyaz, gümüş gibi temiz ve duru duyguların buluştuğu şiir...
...................................... Saygı ve selamla..