ŞAİR VE KALEM KANADI BİRLİKTE...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İkilettiği bir lanet çöreklendi hazneme Göğün tıklım tıklım boşluğunda Yol alamadığım bir mavi Resmin hazinesi adeta Kaybolmuşluğun rüştünün t/aştığı bir sahil İç acılarında top yekun hasret Kanamalı yüreğin vebali çökmüş bir kez üstüne. Lanetin gecenin seyrinde Gümüş renkli bir ç/ağlayan Aşkın utkuna tütsüler yakan yalan dolan Bitimi ömrün varsın tasalansın anbean. Hanesinde yılgı var ölü mevsimin Bir de ölü çöp toplayıcılar Geceye isyan çıkaran bir diri lahza Göğün kemendi kopup da Aşk ve hüsran baş başa kaldığında. Her sicim her mevsim ve her im Devasa lanetin iz düşümü Ne kirli sesi ölümün Ne de kinayeli fanilerin sür git hasreti Kavuşulmazlığın indinde Kaçık bir suret İnsan demeye bin şahit gerek. Anıp da geçmişi irkilen bir beden Bedensiz kalmış ruha tasvir mi gerek? Hele ki şakıyan seslerin muzip tınısında bir var oluş Hükmeden Tanrıya bir serzeniş Kafirin dizlerinde ölü metinler Kinaye karan gün ve gece Aklanmaya ne hacet? Defteri çoktan dürülmedi mi? Bir hengame ve bir kopuş; Bir sıfat daha lazım Bunca latife fazla gelir doğrusu Her izlekte saklı hatıralar Dünün örtüsü düştü mü bulutlara Göğsünü geren bir melek. Görünmezliğin sarnıcında kutsanmış bir menkıbe Azla yetinmeyi nasıl da öğrenemedi insanoğlu Bir de eğri oturup eğri konuştuğu Yalanların zikrinde bir sunu Baş aşağı edilmiş ruhun kayıp tapusu. Zanlar ve de sürüklenirken peşi sıra öznenin Gizli olması değil maksat Gizlediği hayalleri. Her aşkın sonunda illa ki hüsran Bir sancılı telaffuz adeta Verilen her peşin hüküm Dibi kara lanetin Seninki benden kara, misali Ödlek bir tasvir Yarım ağız sevmelerin kayıp haysiyeti. Bakir sarnıcında kuytusunda uyutuldu mehtap Lanetin de dibine vurdu şafak. Aşkı azmettiren bir hasretle Gün kılıcını kuşandı Uzayan hasretin tok sesinde Göğün istimlâk edilen her parantezinde Kuşlar yumurtladı aşkı ve hasreti Kemendin kopuk vaveylasında sür git hezeyan Yakıcı bakışlarında azabın Edilen her feverandı yüzü suyu hürmetine Rahmetin, Bir kinayeyi bir gıybeti hatta kini yok sayan. Menevişlendi ne çok söylem Sanrıların tuzağında Aşka leke çaldı şeytan Sömürdüğü mazlumu Ölü bir kuş gibi savurdu boşluğa Azameti ile yükseklerin Hurafeler kundaklandı anbean. Her yüzün ayrı idi maskesi Ve her maskenin de yüzü… Yüzdüğü kadar hezeyanlar nehrinde Kabrine özlem duydu mazlum ve hazan Sancılı beyitler tefekkürde Aşk hepten yüklü hezimetle İsyanın her türü haramdı madem Allah katında Tövbeler sıralandı biteviye. Kaybolan rengin büyüsüne bandı kimi zaman Bazen tutuklu kanatlarında Tutulduğu aşkın da asasını kırdı isyan ve insan Her ruhun külüstür vücudunda Rahmeti ıskaladı kuşlar Kuşları ıslıkladı matem Mahremin kırılan bentlerinde Ölüm ve hezeyan döndü dolaştı ve uğradı Her yetim düş’e düşe kalka. Yaşamayı şerh düşen yine müsebbibi idi Yorgun kelamın da en yakın tanığı kalem Aşkla hürriyetini yazdı Hürriyeti ile aşkın tuzağına düştü bilumum fırsatta Bir ardıç kuşu bir de saman rengi yüreğin Beti benzi atan onca mazlum düşün En aykırısından saklı gülücüklerin de tozunu dumana kattı İsyan ve yalan. Arpacı kumrularına özenen bir talan Düşe kalka sevmeyi öğrenmişti artık insan Ta ki gonk vurana değin bekledi Rölantiye aldığı mevsimi dişledi yüreğinden Kanayan hem de kanatan Kanadığı kadar düşkündü aşka Canı yansa da mevsimin Canını yakmadı hiçbir bedelin. Bir imge kadar dağınık Bir şiir kadar soyut Meskeni heceler ihbar etti bin bir yeisle En yakındaki gölgeye uzandı kalem ve hüsran Ta ki gün yüzü görene kadar Şair ve kalem kanadı birlikte. |
Severek ve haz alarak okunan dizeler…
Enfes, sevilen bir şiir yazılmış...
....................................... Selam ve saygılar..