Kır Çiçeği
kır çiçeği kır çiçeği kır çiçeği
bilmem böyle kaç defa sayıklayıp durdu Muhittin saat gibi adamdı oysa Muhittin hiç böyle yan çizmezdi evden işe işten eve bir yolculuktu hep onunkisi saçı sakalı uzamış bir ağaç gibi kala kaldı mı şimdi hangi çiçek hangi yaraya iyi ah bir bilsem Muhittin kır çiçeği diye bir türkü tutturmuşsun ya |