Özlediğim Dünyam
Kavunu yüzüme yiyince ağladığım
Motordan kavun çalarken terlediğim Kemer diye köşker ipi bağladığım Çocukluk yıllarım gelir mi sanki Sabah beş oldu mu kalktığım Her kalkışa bin bir isyan kattığım Hacılar Çayı’nda keçi güttüğüm Çobanlık günlerim gelir mi sanki Tatlıcı Ali’den tatlı aldığım Satamayınca pamuk çaldığım Karı bırak zararına sattığım İrezil günlerim gelir mi sanki Eski satmak için fıçı yamdığım Eskici Asım’ı çok mert sandığım Bir top almak için bakır yaktığım Ateşli günlerim gelir mi sanki Bir bir dolaşıp kapıları çaldığım Kiminden bulgur kiminden zet aldığım Gece yarısı bulgur aşına kaşık çaldığım Vıdı vıdılı günlerim gelir mi sanki Gece kör elektrikle yola çıktığım Onu mu alsam bunu mu alsam şaştığım Bir sülük için duvar yıktığım Çaresiz günlerim gelir mi sanki Han’a giderken uğradığım durduğum Terleyen enseme su serpiştirdiğim Velhasılı dibinden kum çıkarttığım Kıvrım’lı günlerim gelir mi sanki Kara Ermenekle okula gittiğim El simit yerken ben ah çektiğim Pazar çantasıyla hava attığım Lort yaşantılı günlerim gelir mi sanki Bir güzel vardı ateşiyle yandığım Sevdasına hayal misali kandığım Yusuf gibi susuzluktan bittiğim Çileli günlerim gelir mi sanki Gelir mi Hüseyin gelir mi sanki İnsan zamanın kıymetini bilir mi sanki Bu zamana kadar gülmeyen bahtım Bundan sonra da güler mi sanki Ermenek:Lastik ayakkabı Han:Hatay’ın Hassa Kazası’ bağlı bir köy Kıvrım: Aktepe’de bir gölet Elektrik: El feneri Vıdı vıdı: Çocukların bir gece Mevla’ya yağmur duasına çıkması Zet:Zeytinyağı Aktepe/Hassa/HATAY Hüseyin Kurt |