altın çağŞiirin hikayesini görmek için tıklayın önsesinden sonraya
seninle sonraya sevişelim ter damlatan tuz duvarın gözleri daha çok ölsünler çığlığın dökülsün saçlarından taşların sesi yetmez ateşi öpmeden de kanı akar düşleri görenlerin dilinde göçmeyen kuşlar gelme sen ayaklar sonsuza gidenlerin canlı giriş girişken yola kaslarını terbiye eden performans zor biliyorsun yüreği değişken pozisyonlara biz bilseydik onlar yapmasaydı güneş akar karanlığın teninden anaların koynundan ışık emme engellisi bulutlar sen aklımın ıssız kaynağında çocuk dirilmeleri ağlamayacak söz uzayıp uzandıkça sana kısalan ellerim anlatmadı kahramansızlar kefeni tüllere sarılı sarhoşluğu hayal et gelen ay yüzü nur parçacığı suyun göğüsleri kandırmıyor |