Bir sahil kasabası
Eski bir sahil kasabası
Beyaza boyanmış Bahçeleri mor, pembe çiçeklerle süslü evleri olan Sıcak güneşin parlattığı kum taneleri Denizin üzerinde salınan ton ton maviler Küçük bir kıraathane Kırık tabureleri Türk sanat müziği çalar plakları Duvara asılmış 80’ler tabloları Serinliğe uzanmış tahta iskele Kıyıya tutsak edilmiş kayıklar Kurtulmak ister gibi çırpınışları Akşam çöker yavaş ve narin Güneş kızıllığıyla yaparken tavını Siyah görünür gökyüzünün en gerilerinden Sahile atılmış ufak masalar Üzerini dolduran rakı bardakları Bir kaç çeşit meze Bir emektar radyo Zekim Müren çalan Oturur kemale dostlar Muhabbet seyre doyar Gece yıldızın güzelliğine Dolar bardak seffaflığıyla rakının Değişir rengi su ile seviştikçe Biter şişeler Bazen güler yüzleri bazen keder tokatlamıştır nabzını Uyuşmuş bacakları Kısılan gözleri Yol alır her biri, bir daha aynı masada saati unutuncaya dek. Kardelen kök |