Ankara Saray Lokantası
çifte diplomalı baş aşçısı
Hoca Nasılettin Usta’sı(*)
İşini iyi-mi-iyi bilir;
Karısı yemek pişirir,
-ye, ye doymuyor-
oğlu durmaz aşırır,
-koy, koy dolmuyor-
yandaşlarını getirir başa,
-soy, soy olmuyor-
çok hile katar aşa,
hay sen namınla çok yaşa!

Ankara Saray Lokantası
çifte diplomalı baş aşçısı;
Hoca Nasılettin fıkarası;
"Künkâr beğendi" nin bir başkası,
"Hain İmam Bayıldı"nın ustası,
"Yalancı Dolma" nın hastası
gömer şişleri evire-çevire halka,
-haşlama, kızartma, köze-
sokar ızgara ete
"Afiyetle Yiyin!" diye.

Ankara Saray Lokantası
çifte diplomalı baş aşçısı
Hoca Nasılettin Usta’sı;
"Tek bir Yüzüğü ile övünür", kibirlidir;

"Fakir çalmayı bilmediği için fakir,
zengin çaldığı için zengindir!"

Der ve kendinle iftehar eder.
Sen kaşık çalarken hoşafa,
o çalar göle maya,
ya tutarsa birader?

(*) Orhan Veli Kanık’ın EŞŞEĞİN SÖZÜ Şiir kitabından esinlenerek KARA ZURNA 31 şiirinden alınmıştır.